Yeter ki güvenelim…
Beşiktaş-Antalyaspor karşılaşması uzun yıllar unutulmayacak bir müsabaka oldu.
Çünkü önce Taksim'deki patlama sonrasında ise hepimizin içini acıtan büyük depremlerin ardından iki kez ertelenmişti bu müsabaka.
Maçın iki kez ertelenmesinin yanı sıra bir de Antalyaspor'daki eksik futbolcuların fazla olması bu karşılaşmanın unutulmazlar arasına girmesine neden oldu.
Tabi ki maçın son bölümünü de uzun yıllar unutulmayacaktır.
Ataberk'e geleceğim ancak yazının en sonunda…
*****
Antalyaspor İstanbul'daki Beşiktaş deplasmanına yeni transferler Erdal Rakip, Helton, Szabo, Doğukan, Emrecan, Bertuğ, Mampassi ve Nkurunziza talimatlar gereği forma giyemedi.
Antalyaspor'da yeni transferlerin yanı sıra sakatlıkları bulunan Haji Wright, Kudriashov, Nakajima ve Ufuk Akyol da kadroda yer almadı.
Bu oyuncuların yanına bir de sarı kart cezası bulunan Sam Larsson eklendi.
Bir de Antalyaspor'dan ara transfer döneminde ayrılan Hakan Özmert, Erkan Eyibil, Soner Aydoğdu, Gökdeniz Bayrakdar ve Luiz Adriano eklenince Futbol Sorumlusu Nuri Şahin kadro oluşturmakta zorluk çekti.
Nuri hoca kalede genç Atabek'e forma şansı verirken savunmada ise Veysel, Ömer, Güray, Floranus görev yaptı. Orta alanda Fernando, Bünyamin, Fredy sahaya çıkarken hücum bölgesinde ise Ghacha, Ndao ve Mehmedi görev yaptı.
Bu kadar eksik oyuncu ile sahaya çıkan Antalyaspor'un önceliği savunma yapmak ve rakibi durdurmak oldu.
Antalyaspor maçın ilk yarısında da rakibe pozisyon dahi vermedi.
İkinci yarıya ise rakip Beşiktaş daha etkili ve baskılı başladı.
İşte bu dakikalarda da genç kaleci Ataberk sahneye çıktı.
Özellikle Atabarek'e parantez açmak gerekiyor.
Çünkü sezon başından beri oynamamasını eleştiriyorduk.
Hatta yenileceksek genç oyuncular ile yenilelim diyorduk.
Genç oyunculara güvenmemiz ve inanmamız gerektiğini söylüyorduk.
İşte dünkü maçta da Ataberk bizleri yanıltmadı. İlk kez çıktığı bir Süper Lig maçında kalede güven verdi, önemli kurtarışlar yaptı.
Son dakikadaki kurtardığı penaltı ile de Antalyaspor'a bir puanı kazandırdı.
Yıllardır aynı şeyi söylüyorum; gençlere yeter ki güvenelim.
Kaybedeceksek de gençlerle kaybedelim…