DÜNYA

Askeri darbeden bu yana ilk kez oy kullanılıyor

Myanmar’da halk 2021’de gerçekleştirilen askeri darbenin ardından düzenlenen ilk genel seçimler için sandık başına giderken cunta kontrolündeki seçim komisyonu, seçim kapsamında ilk kez 50 binden fazla elektronik oy verme makinesi kullanıldığını açıkladı


İç savaşın etkisini sürdürdüğü Myanmar’da halk, bugün 2021’de askeri darbe ile son sivil hükümetin devrilmesinden bu yana düzenlenen ilk genel seçimlerde oy kullanmaya başladı. Seçimin güvenilirliğine yönelik ciddi şüpheler sürerken ülkeyi yöneten askeri cunta, oylamanın ülke için siyasi ve ekonomik açıdan yeni bir başlangıç fırsatı sunduğunu savunuyor. Cunta kontrolündeki seçim komisyonu, seçim kapsamında Myanmar’da ilk kez 50 binden fazla elektronik oy verme makinesi kullanıldığını belirtirken, bu sistemin oy sayımını hızlandıracağını ve hile ihtimalini ortadan kaldıracağını iddia ediyor.

Askeri yönetim lideri Hlaing: "Parlamento devlet başkanını seçecek"
Sandıkların yerel saat ile 06.00’da açılmasının ardından, yerel medyaya göre seçmenler ülkenin en büyük kentleri Yangon ve Mandalay’daki bazı sandık merkezlerine gelmeye başladı. Sivil kıyafetler giyen Myanmar askeri yönetiminin lideri Min Aung Hlaing, sıkı güvenlik önlemleri altındaki başkent Naypyidaw’da oy kullandı. Ordu yanlısı basında yer alan haberlerde, Min Aung Hlaing’in oy verdikten sonra hileli oyları önlemek için kullanılan silinmez mürekkebe serçe parmağını batırarak gülümsediği yazıldı.
Analistlerin devlet başkanlığı adaylığı hedeflediğini iddia ettiği Hlaing’e, bu görevi isteyip istemediği soruldu. Hlaing, herhangi bir siyasi partinin lideri olmadığını söyleyerek, "Ben Silahlı Kuvvetler Başkomutanıyım, bir devlet görevlisiyim. Öylesine devlet başkanı olmak istiyorum diyemem" dedi. Hlaing ayrıca seçimin üç aşamadan oluştuğuna değinerek, "Parlamento toplandığında, devlet başkanının seçilmesine ilişkin bir süreç olacak" dedi.

Cunta Sözcüsü Tun: "Bu seçimlerden siyasi istikrar çıkacak"
Birleşmiş Milletler (BM), bazı Batılı ülkeler ve insan hakları örgütleri dahil olmak üzere eleştirmenler, seçimleri özgür, adil ve güvenilir olmayan bir göstermelik süreç olarak nitelendiriyor. Cunta Sözcüsü Zaw Min Tun ise duruma ilişkin açıklamasında, uluslararası toplumda seçimleri desteklemeyen eleştirmenler olacağını kabul etti. Naypyidaw’da oy kullandıktan sonra gazetecilere açıklama yapan Tun, "Ancak bu seçimlerden siyasi istikrar çıkacak, daha iyi bir geleceğe inanıyoruz" dedi.
Bugün gerçekleşen ilk aşamanın ardından, 11 Ocak ve 25 Ocak’ta 2 tur daha düzenlenmesi planlanıyor. Bu turlar, Myanmar’daki 330 kasabanın 265’ini kapsayacak. Oyların sayımına ve seçim sonuçlarının açıklanmasına ne zaman başlanacağına ilişkin tarihler ise henüz ilan edilmedi.
Öte yandan devlet medyası da Rusya, Çin, Belarus, Kazakistan, Kamboçya, Vietnam, Nikaragua ve Hindistan’dan seçim gözlemcilerinin oylama öncesinde ülkeye geldiğini bildirdi.



"Seçimler ordunun etkisini sürdürmek için tasarlandı" iddiası
Bazı uzmanlara göre seçimlerde emekli generallerin liderlik ettiği ve ordunun desteklediği Birlik Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP), rakiplerin ciddi biçimde zayıflatıldığı bir ortamda, adayların 5’te 1’ini çıkararak yeniden iktidara dönmeye hazırlanıyor. Tayland’daki Kasetsart Üniversitesi’ndeki Myanmar Uzmanı Lalita Hanwong, "Cuntanın düzenlediği bu seçimler, ordunun halk üzerindeki etkisini sürdürmek için tasarlandı. USDP ve orduyla ittifak halindeki diğer partiler güçlerini birleştirerek bir sonraki hükümeti kuracak" iddiasında bulundu.

Myanmar’daki askeri darbe
Cunta karşıtı siyasi partilerin yarışa katılmadığı seçimlerde, 2020’deki son genel seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanan Ulusal Demokrasi Birliği partisi lideri ve Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi ise askeri darbeden aylar sonra görevden alınmasının ardından hala gözaltında bulunuyor. Suu Kyi’yi iktidara taşıyan Ulusal Demokrasi Birliği’nin ise tamamen feshedildiği biliniyor.
Myanmar'da ordu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere birçok yetkili ve iktidar partisi yöneticisi tutuklanmıştı. Cunta yönetimi kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde birçok sivil hayatını kaybetmişti. Ülke, 2021'den bu yana ordu ve silahlı direniş gruplarının karşı karşıya geldiği ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği şiddetli bir iç savaşa sürüklendi.