Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu'nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk'ün başkanlığında gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapmak için kürsüye gelen ATSO başkanı Yusuf Hacısüleyman ekonomik görünümden, orman yangınlarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
FİNANSA ERİŞİM İÇİN ADIM BEKLENİYOR
Ekonomik durumun iyiye gittiğine dair işaretler aldıklarını söyleyen Başkan Hacısüleyman, “Temmuz ayında enflasyon aylık yüzde 2,06, yıllık ise yüzde 33,52 olarak gerçekleşti. Bu oran, son 44 ayın en düşük seviyesi oldu. Yılsonuna kadar yüzde 6–7 civarında bir iyileşme daha bekliyoruz Merkez Bankası ve ekonomi uzmanlarının öngörüsü de bu yönde. Bugün itibariyle faizlerde beklediğimiz düşüşler henüz tam istediğimiz gibi olmadı. Şu anda faizler yüzde 43 seviyesinde bulunuyor. Ancak, Eylül, Ekim ve Aralık aylarında yapılacak toplantılarda ikişer buçuk puanlık indirimlerle yılsonunda faizlerin yüzde 35 seviyelerine gerilemesi öngörülüyor, yılsonuna kadar bu faiz oranıyla mücadele etmek zorunda kalacağız. BDDK ve Merkez Bankası tarafından bankalara getirilen kredi verme sınırlamalarının, en azından üretici kesim için gevşetilmesi gerektiğini, finansa erişim konusundaki zorluklarımızın bir nebze açılması için bu konuda bir adım beklediğimizi de tekrar ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
NEFES KREDİSİ İSTENİLENİ VERMEDİ
‘Nefes Kredisi şirketlerimize bir rahatlama sağladı, ancak bu rahatlama beklendiği kadar güçlü olmadı’ diyen Hacısüleyman, “Birçok üyemizden “derin nefes almak istiyorduk ama tam anlamıyla oh diyemedik” şeklinde geri dönüşler aldık. Yine de kredilerin fayda sağladığını söyleyebiliriz. Türkiye genelinde 23.515 şirket, toplamda 30 milyar TL’lik Nefes Kredisi kullandı. Antalya verilerine henüz ulaşamadık. TOBB Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun girişimleriyle ikinci paket için çalışmalar sürüyor. Ne zaman hayata geçeceğini bilmiyoruz ama kısa sürede bir nefes daha almayı umut ediyoruz. Öte yandan KOBİ tanımında da değişiklik yapıldı. Daha önce 500 milyon TL olan bilanço üst sınırı 1 milyar TL’ye yükseltildi. Bu gelişmeyi memnuniyetle karşılıyoruz çünkü daha fazla işletme KOBİ kapsamına girerek kredi ve desteklerden faydalanabilecek. Ancak çalışan sayısı sınırının 250’de kalması önemli bir sorun. Örneğin, 900 milyon TL ciro yapan bir şirket 260 kişi çalıştırdığı için KOBİ kapsamı dışında kalıyor. Oysa bu şirket, yüzlerce aileye ekmek kapısı oluyor. Bu nedenle çalışan sayısı sınırının tamamen kaldırılmasını ve yalnızca mali kriterlere bakılmasını öneriyoruz” dedi.
GECE GÖRÜŞLÜ HELİKOPTER ŞART
‘Orman yangınlarının başlıca sebepleri ihmal, kaza, piknik ve sorumsuz davranışlar olarak öne çıkıyor’ diyen başkan Yusuf Hacısüleyman, “Ne yazık ki, geceleyin yangınlara müdahale etmek oldukça zor. Hava karardıktan sonra herhangi bir etkin işlem yapamıyoruz. Bu nedenle, gece görüşüne sahip yangın söndürme helikopterlerine acil ihtiyaç bulunuyor. Antalya olarak bu konuda yapılacak yardım kampanyalarına destek vermeye hazırız. Diğer Akdeniz ülkelerine baktığımızda, Portekiz’in ormanlık alan kayıplarında birinci sırada olduğunu görüyoruz. İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa ve Türkiye de son 10 yılda önemli orman kayıpları yaşamış durumda. Yani yangın sorunu yalnızca bize özgü değil; tüm ülkeler bu sorunla mücadele ediyor ve birbirine yardım ediyor. Ancak gece yangınlara müdahale edilemediğinde, tüm çabalarımızın karşılığını tam anlamıyla veremiyoruz. Bu nedenle gece görüşlü ve yangın söndürme kapasitesine sahip helikopterler kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
TURİZMDE KARLILIK ORANLARI DÜŞTÜ
Başkan Yusuf Hacısüleyman, “Turizm, Antalya’nın ticaret hayatının ve ülkemizin lokomotif sektörünün en önemli alanlarından biri. Ancak daha önce paylaştığımız verilere göre, maalesef turizmde henüz anlamlı bir iyileşme gözlenmiyor. Sadece %1’lik küçük bir değişimden bahsediyoruz ve bu sektörün genel durumu açısından yeterli değil. Önemli olan, artan yatak kapasitesi ve iş yerlerini karşılayacak talep hacmini yakalayabilmek. Geçen seneden bu yana kârlılık oranlarında düşüş yaşandı ve maliyet artışları da bu durumu etkiledi. Ayrıca turizmin ülke ekonomisine yansıması, fiyat artışları olarak gözlemleniyor; artık insanlar eskisi gibi dışarıda harcama yapamıyor, tatil bütçelerine öncelik veriyorlar. Buradaki planlama eksikliğini kendimize yazmamız gerekiyor. Henüz hangi iş yerlerinden ne kadar açılacağını, hangi mahalleye kaç restoran, kaç market veya kaç eczane gerektiğini bilimsel olarak belirleyen bir çalışma bulunmuyor. ATSO olarak bu çalışmayı başlatmayı planlıyoruz. Bu uzun soluklu bir proje olacak; mahalle bazlı nüfus, iş kapasitesi ve sektörel dağılım analizlerini içerecek” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.