GÜNDEM

Dünyanın güvenlik şemsiyesi: NATO

Soğuk Savaş döneminin en önemli askeri ittifaklarından biri olan NATO, günümüzde küresel güvenliğin temel aktörlerinden biri olmayı sürdürüyor. Peki, NATO neden kuruldu, hangi amaçlara hizmet ediyor ve ne sıklıkla toplanıyor?

1949 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın küresel yıkımından hemen sonra, dünya yeni bir cepheleşmeye hazırlanıyordu. Sovyetler Birliği’nin yayılmacı politikalarına karşı Batı’nın ortak savunma arayışı, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) temelini oluşturdu. 12 ülkeyle başlayan ittifak, bugün 30’un üzerinde üye devletiyle dünyanın en büyük askeri ittifakı konumunda. NATO’nun temel amacı, üye ülkelerin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini korumak. Kurucu anlaşmanın en çok bilinen 5. maddesi, “bir üyeye yapılan saldırı, tüm üyelere yapılmış sayılır” ilkesine dayanıyor. Bu madde tarih boyunca sadece bir kez, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra yürürlüğe sokuldu.

BRÜKSEL MERKEZLİ KÜRESEL GÜÇ
Kuruluşun merkezi Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunuyor. NATO, askeri bir yapı olmasının yanı sıra diplomatik bir işbirliği platformu olarak da işliyor. Üye ülkelerin liderleri yılda en az bir kez, "NATO Zirvesi" kapsamında bir araya geliyor. Bu zirveler, sadece güvenlik değil; siber savunma, dezenformasyonla mücadele, kriz yönetimi ve iklim değişikliği gibi güncel konuların da tartışıldığı çok yönlü platformlara dönüşmüş durumda. Türkiye, 1952 yılında NATO’ya katılarak ittifaka dahil olan ilk Müslüman ülke oldu. O günden bu yana Karadeniz’den Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada ittifaka stratejik katkılar sunmaya devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, NATO misyonlarında aktif görevler üstleniyor.

Günümüzde NATO, sadece konvansiyonel tehditlere karşı değil; siber saldırılar, hibrit savaşlar ve terörle mücadele gibi alanlarda da etkin politikalar geliştiriyor. Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte doğu kanadındaki caydırıcılık politikaları da yeniden ön plana çıkmış durumda. NATO’nun misyonu, sadece savaşları önlemek değil, istikrarsızlığı da engellemek. Bu yönüyle NATO, 21. yüzyılda yalnızca bir askeri blok değil, küresel barışın sürdürülmesinde rol alan diplomatik bir çatı olarak varlığını sürdürüyor.