ÖZEL HABER

Ekran bağımlılığı tehlikesi

Uzmanlar, çocukların sık sık tablet ve telefonla oyalanmalarının duygusal gelişimlerini engellediğini, sabırsız ve sosyal becerilerde zayıf bireyler olmalarına yol açtığını belirtiyor. Dijital dadılık alışkanlığının uzun vadede ekran bağımlılığına neden olabileceği uyarısı yapılıyor

Uzman Psikolog Anıl Yıldız, çocukların ekranla erken yaşta tanışmasının duygusal ve sosyal gelişimleri üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyardı. Ailelerin çocuklarını sakinleştirmek, oyalamak ya da susturmak için telefon veya tablet gibi cihazlara yönlendirmesini tehlikeli bir alışkanlık olarak değerlendirdi.

Günümüzde çocukların teknolojiyle erken yaşta tanışması, ebeveynlerin sıkça başvurduğu “dijital dadılık” yöntemini yaygınlaştırdı. Ancak Uzman Psikolog Anıl Yıldız, tablet ve telefon gibi cihazların çocukları susturma ve oyalama aracı olarak kullanılmasının, kısa vadede pratik görünse de uzun vadede çocukların duygusal gelişimini olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, çocukların ekranla aşırı zaman geçirmesi sabırsızlık, duygusal zorluklar ve sosyal beceri eksikliği gibi sorunları tetikliyor; bu nedenle ebeveynlerin ekran kullanımını bilinçli ve sınırlandırılmış şekilde yönetmesi hayati önem taşıyor.

Ekranın her sıkıntı anında çözüm olarak sunulmasının çocuğun kendi duygularını tanımasını ve yönetmesini engellediğini vurgulayan Yıldız, “Dijital dadılık, yani çocuğu sakinleştirmek, oyalamak ya da susturmak için telefon, tablet gibi ekranlara yönlendirmek, kısa vadede belki işe yarıyor gibi görünebilir. Fakat bu yaklaşım, çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Her ağladığında ya da sıkıldığında çocuğa tablet verilirse, kendi duygularını tanıma ve bu duygularla başa çıkma becerisi gelişmez. Örneğin, öfke, hayal kırıklığı ya da can sıkıntısı gibi duygularını bastırmaya başlar. Halbuki bu tür duygularla baş etmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Çocuk, duygusal anlamda daha kolay taşan, hemen sinirlenen ve kendini ifade etmekte zorlanan bir hale gelebilir” dedi.

‘ÇOCUKLAR SABIRSIZ BİREYLER HALİNE GELİYOR’
Dijital içeriklerin yapısal olarak çocukları bağımlı hale getirdiğini belirten Yıldız, bu durumun çocukların sabır geliştirmesini engellediğini ifade etti. Yıldız, “Çocukların teknolojik içeriklere olan ilgisi, genellikle hızlı, renkli ve sürekli uyarıcılarla dolu olmasından kaynaklanıyor. Bu tür içerikler, çocukları gerçek hayattaki daha sakin ve sabır gerektiren aktivitelerden uzaklaştırabiliyor. Çocuklar, her istediği hemen olsun isteyen, bekleyemeyen ve çabuk sıkılan bir hale gelebiliyor” diye konuştu.

‘EKRAN BAĞIMLILIĞINA ZEMİN HAZIRLANIYOR’
Küçük yaşta ekranla tanışan çocukların ilerleyen yaşlarda bu alışkanlıktan kolay kolay vazgeçemediklerini söyleyen Yıldız, “Küçük yaşta ekrana alışan çocuk, ilerleyen yıllarda ekransız vakit geçirmek istemez. Oyun oynarken, yemek yerken hatta tuvalette bile telefon isteyebilir. Bu da, ekran bağımlılığına giden yolu açabilir” dedi.

‘SOSYAL BECERİLER GELİŞEMİYOR’
Ekran başında geçirilen sürenin çocukların sosyal gelişimini de olumsuz etkilediğine dikkat çeken Yıldız, şöyle konuştu: “Bu tür alışkanlıklar çocukların gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ekran başında sürekli vakit geçiren çocuk, yaşıtlarıyla oynayarak öğreneceği paylaşma, sıra bekleme, empati kurma gibi becerilerden mahrum kalabilir. Gerçek sosyal ortamda ne yapacağına dair bir fikir sahibi olamayabilir. Sonuç olarak, bu çocuklar daha utangaç, içine kapanık veya sosyal becerilerde zorluk çeken bireyler olabilirler.”

‘EBEVEYN OTORİTESİ ZAYIFLIYOR’
Dijital cihazların ödül-ceza sisteminde kullanılmasıyla ebeveyn-çocuk ilişkisinin de zarar gördüğünü belirten Yıldız, “Tabletle susturulan çocuk, zamanla başka yöntemlerle yönlendirilememeye başlar. Çünkü her ağladığında tablet geliyor ya da yemek yersem çizgi film açılıyor gibi düşüncelere alışır. Bu da ebeveynin otoritesini zayıflatabilir. Ebeveyn, çocukla ilişkisini sağlıklı bir şekilde yönetemez duruma gelebilir” diye konuştu.