Eğirdir Gölü’nün doğu kıyısında, Isparta il merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta konumlanan Gelendost, tarih boyunca stratejik önem taşıyan bir yerleşim olarak öne çıktı. Bölgede ilk yerleşimin M.Ö. 2000’li yıllarda başladığı tahmin ediliyor. Hititler döneminde önemli bir yerleşim olan Gelendost, daha sonra Frigler, Lidyalılar, Persler ve Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi. Bizans döneminde dini ve idari açıdan gelişmiş bir merkez haline geldi.
1071 Malazgirt Zaferi'nin ardından bölgeye Türk boyları yerleşmeye başladı. Selçuklular zamanında Türkmen aşiretleri tarafından iskan edilen Gelendost, Anadolu’nun Türkleşme sürecinde önemli bir geçiş noktası oldu. Osmanlı döneminde ise Hamid Sancağı’na bağlı bir nahiye olarak kayıtlarda yer aldı. 1926 yılında çıkarılan kanunla birlikte ilçe statüsüne kavuşan Gelendost, günümüzde tarım, meyvecilik ve su ürünleri ile öne çıkan bir yerleşim yeri konumunda.
PEKİ, GELENDOST İSMİ NEREDEN GELİYOR?
‘Gelendost’ ismiyle ilgili çeşitli anlatımlar bulunsa da, halk arasında en çok kabul gören rivayet, ilçenin adının geçmişte burada yaşayan konuksever Türkmen topluluklarının misafirperverliğinden kaynaklandığı yönünde. Rivayete göre, yoldan geçenlere sürekli olarak ‘Gelen dost, giden dost’ deniliyordu. Bu samimi ifade zamanla yöreyle özdeşleşti ve bölgenin adı halk arasında ‘Gelendost’ olarak anılmaya başlandı. Resmî kayıtlara da bu şekilde geçen isim, ilçeye hem tarihî hem de kültürel bir kimlik kazandırıyor.