SAĞLIK

İlk seçenek laparoskopik cerrahi

Kadın kanserleri tedavisinde kapalı yöntem tercih ediliyor


Fazla kilo; rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri olmak üzere pek çok jinekolojik hastalığın görülme olasılığını artıyor. Kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser türleri arasında yer alan ve erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan bu hastalıklar, kapalı yöntemle yapılan laparoskopik cerrahi sayesinde hastalar için korkulu rüya olmaktan çıkıyor.
Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Mehmet Öztürkmen, ameliyat sonrasında hastaların hızla iyileşmesini sağlayan kapalı cerrahi hakkında bilgi verdi.
Düzenli jinekolojik muayene yaptırmak önemli
18 yaşından itibaren her kadının periyodik olarak jinekolojik kontrol yaptırması, özellikle 30-65 yaş arasında kontrollerin aksatılmaması büyük önem taşımaktadır. Yılda bir jinekolojik kontrol muayenesi ile yaptırılacak smear testi, rahim ağzı kanseri oluşmadan kanser öncesi bulguların fark edilmesi ve sorunun hastalık aşamasına gelmeden tedavi edilmesine olarak tanımaktadır. Kontrol ultrasonu ile rahim duvarında yer alan tümörler, rahim içi tabakasındaki kalınlaşmalar ve yumurtalıklardaki kistik ve solid tümörler erken dönemde teşhis edilebilmektedir. Böylelikle cerrahi tedavinin başarısı artmaktadır.
Rahim ağzı kanseri düzenli smear testleriyle önlenebiliyor
Rahim ağzı (serviks) kanseri meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci tümördür. Rahim ağzı kanserinin, HPV virüsünün neden olduğu, kanser öncüsü rahim ağzı hastalıklarından geliştiği bilinmektedir. Gittikçe yaygınlaşan düzenli smear testleri sayesinde, kanser gelişmeden, bu öncül lezyonlar tanınıp basitçe tedavi edilebilmektedir. Serviks kanseri, erken evrede yakalandığında, cerrahi tedavi ile büyük oranda tedavi edilmekte, gecikmiş tanılarda radyoterapi ve kemoterapi gerekmektedir. Cerrahi tedavide, rahim, yumurtalıklar, vajen üst kısmı ve lenf nodları çıkarılmaktadır. Genelde tercih edilen yaklaşım açık cerrahidir.
Yumurtalık kanseri evrelemesinin tespiti cerrahiyle yapılıyor
Yumurtalık (over) kanseri kadın kanserlerinin yüzde üçünü oluşturur. Yumurtalık kanserleri, belirti vermediğinden, tanı anında %68 oranında ileri evrede çıkmaktadır. Karında şişkinlik, zayıflama, iştahsızlık gibi belirtiler görülebilir. Yumurtalık kanserinin yayılma derecesinin tespiti cerrahidir. Günümüzde laparoskopi veya vakaya göre açık cerrahi seçilebilir. Operasyon sırasında; rahim, yumurtalıklar çıkarılmakta ve lenf bezi örneklemesi yapılmaktadır. Ameliyat sonu gözle görülür tümör bırakmamak hedeflenir. Ameliyat sonrası patoloji sonucuna göre hasta ek radyoterapi, kemoterapi veya ikinci operasyon tedavilerine yönlendirilebilmektedir.Rahim kanserinde menopoz sonrası döneme dikkat
Rahim kanseri, genelde menopoz sonrası ve düzensiz kanamayla belirti veren bir hastalıktır. Polikistik over sendromu, aşırı kilo ve yaşam boyu adet düzensizlikleri, bu kanserin görülme riskini arttırır. Şüphe edilen hastalardan, küretajla alınan parça örneklerinde kanser saptanırsa, cerrahi evreleme ve tedavi planlanır. Mümkünse laparoskopik yol tercih edilir. Rahim, yumurtalıklar çıkarılır. Lenf bezi örneklemesi yapılır. Kanserin hücre tipine göre, kemoterapi, radyoterapi gibi diğer yöntemler eklenmektedir.
Cerrahide başarı için erken tanı önem taşıyor
Tüm jinekolojik kanserlerde laparoskopik yöntem günümüzde ilk seçenek olmaktadır. Ameliyat sonrası hastaların hızlı iyileşmeleri, radyoterapi, kemoterapi gibi ek tedavilere hemen geçilebilmesi ve bu tedavilere hastanın toleransının artması laparoskopinin avantajlarıdır. Operasyon sonrası tüm hastalar çok branşlı yaklaşımla ileri tedavi ve izleme alınırlar. Cerrahi tedavinin başarısı için erken tanı önemli olduğundan, rutin jinekolojik kontrollerin aksatılmaması önem taşımaktadır.