Antalya Aile Hekimleri Derneği, aile hekimlerinin yaşadığı haksızlıkları ve ücretlendirme politikalarını dile getirerek değişim talep etmek amacıyla bir toplantı düzenledi. Antalya Tabip Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Başkanı Dr. Dilek Şahin, yaşananların akıl dışı olduğunu ifade ederek birçok konuda hekimlerin sukutu hayale uğratıldığını söyledi.

ÖDEME SİSTEMİ PROBLEMLİ
Başkan Dilek Şahin, “Aile Hekimliği sisteminde çalışan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının, son bir yılda aile sağlığı merkezlerine gelmeyen kayıtlı hastalar nedeniyle ilk kez ücret katsayıları yarıya indirilerek kesintiye uğratıldı” ifadeleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız yıpratıcı bir performans sisteminin baskısı altındadır. Günlük 70’i geçen yoğun poliklinik sayılarına rağmen veri giriş memuru gibi günlük binlerce farklı veriyi sisteme girmemiz bekleniyor. Onlarca farklı parametreyle hesaplanmaya çalışılan ücretlerimizin yüzde 65’ini, uygulanabilirliği imkânsız olan bu parametreler belirliyor. Eğer uzun süre izin alırsak ya da biz de her insan gibi bir gün hastalanırsak, ücretlerimiz en düşük memurun ücretinden bile düşük hâle geliyor. Aile hekimlerinin aldığı ücretin sadece yüzde 35’i taban ödemedir. İkinci ve üçüncü basamakta bu oran yüzde 72’dir. Başka hiçbir meslekte bu kadar ağır, bu tarz performansa dayalı bir ödeme sistemi yoktur.”

VERGİLER DÜŞMELİ
“Aile hekimlerine daha önce söz verilen nüfus düzenlemesiyle ücretlerin düşmeyeceği taahhüdü yerine getirilmemiş, aile hekimleri bu konuda en masum tabirle kandırılmıştır” diyen Şahin, “Nüfus başı katsayıların artırılması yerine bin bir parametreyle ‘pozitif performans’ adı altında kesintiler devreye sokulmuştur. Temel ücretlerdeki kayıp yetmezmiş gibi hekimler bu ülkenin en çok vergi veren çalışan grubudur. Kamuda çalışan hekimler birçok ilde vergi sıralamasında en çok vergi ödeyen meslek grubu olarak öne çıkmaktadır. Vergi yükü kamuda çalışan hekimlerin sırtındadır. Vergi alanında düzenleme yapılarak hekimler üzerinden alınan astronomik vergilerin düşürülmesine ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.

‘HEM DEDEKTİFLİK HEM HEKİMLİK İSTENİYOR’
İş yüklerinin birçok mesleğe kıyasla çok ağır olduğunu söyleyen Dilek Şahin, “Bizlerin önüne konan akıl, mantık ve bilim dışı zorlama uygulamaların artık değiştirilmesini istiyoruz. Devlet tarafından aranan, hakkında yakalama kararı bulunan 1 milyon insan ASM’ye gelmezse bizim ücretimizden kesiliyor. Bizlerden hem dedektiflik hem hekimlik yapmamız isteniyor. Akıbeti belli olmayan 30 bin insanı bulun, aile sağlığı merkezine getirin, yoksa ücret katsayılarınızı yarıya indiririz deniliyor. Devletimizin polisi ve jandarmasının bulamadığı bu insanları bizler nasıl bulalım? Bizler hekimyiz, hafiye değiliz” dedi.

‘TELESEKRETER DEĞİLİZ’
Şahin, “Her gün değişen ve bilimle uzaktan yakından alakası olmayan kriterlerle hekimlik yapmamız her geçen gün daha da zorlaşıyor. Hastalarımıza ayıracağımız değerli zaman, bilgisayar başında veri girmeye zorlanarak geçiyor. Bir yıl içinde hastanın neden gelmediğinin hesabı bizlere soruluyor. Bizlerden telefon başında telesekreterlik yapmamız bekleniyor. Bu ülkenin en zeki, en çalışkan ve en özverili evlatları olan bizlere reva görülen bu akıl dışı uygulamaların, başta vatandaşa karşı hafiyelik görevi olmak üzere kaldırılmasını; aklı, mantığı ve vicdanı olan herkesten talep ediyoruz” diye konuştu.

“FORMÜLÜ BİLİYORUZ”
Şahin sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bizler hastalarımıza daha kaliteli muayene hizmeti vermek ve gerçekten hekimlik yapmak istiyoruz. Biz aile hekimleri olarak sağlık sistemini en iyi hâle getirecek formülü biliyoruz. Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına içi boş iş yükleri yükleyerek mutsuz ve umutsuz hâle getirmeyin. Sahada çalışan aile hekimini hastayı muayene etmekten uzaklaştıran, sekreterliğe zorlayan bu yönetmeliğin kaldırılmasını; yerine sahadaki aile hekimlerinin yazdığı, gerçekçi bir yönetmeliğin yürürlüğe konmasını istiyoruz. Hastanın en iyi şartlarda hizmet aldığı, aile hekiminin de insancıl koşullarda çalıştığı sağlıklı bir çalışma ortamı talep ediyoruz.”

Muhabir: Zafer Güvenç