“MARJİNAL DEĞİLİZ, BİLİM İNSANLARIYIZ”
Açılış konuşmasını yapan İMO Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan, kendilerini ötekileştiren söylemlerin kabul edilemez olduğunu belirtti:
“Ben burada müze çalışma grubunun paydaşlarına baktığım zaman bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler, emekliler, vatandaşlarımızı görüyorum. Ama biz marjinal gruplar, istemezükçüler olarak yaftalanıyoruz. Bu ifadeler hoş değil. Bizim gerekçelerimiz ortada. Cevap vermek yerine ötekileştirmek doğru değil.”
Akdoğan, müzenin yıkım kararının yıllar öncesinden alındığını belirterek, “2014’te proje ihalesi yapılmış. 2021’de alınan karot örnekleriyle yıkım süreci yönlendirilmiş. Asıl sorun şeffaflığın olmaması” dedi.
“DEPREM RAPORU NEDEN PAYLAŞILMIYOR?”
Basın açıklamasını okuyan İMO 2. Başkanı Erman Aydın ise sürecin en tartışmalı noktasına dikkat çekti:
“En başında müzenin depreme dayanıksız olduğu söylendi ama bu iddia bilimsel raporlarla desteklenemedi. Defalarca resmi olarak talep etmemize rağmen elimizde bir deprem performans analizi raporu yok. Buna rağmen ana akım medyada ‘müze çökmek üzere’ haberleri çıkıyor. Demek ki yıkım kararı çoktan alınmış, bizler ve kamuoyu süreçten dışlanmışız.”
Aydın, kamuoyunun haklı olarak şu soruları sorduğunu dile getirdi:
“Var olduğu iddia edilen rapor neden paylaşılmıyor? Güçlendirme seçeneği neden masadan kaldırıldı? Kamuoyunun fikri neden yok sayılıyor? Kamu kaynakları doğru kullanılmıyor”
Soner Akdoğan, müzenin yerine yapılacak yeni bina için açıklanan bütçelerde sürekli çelişkiler olduğunu belirterek sert konuştu:
“İlk başta 2,5 milyar denildi, sonra 3,5 milyara çıktı. Rakamlar değişiyor. Aynı büyüklükteki yeni müze için bu kadar kamu kaynağı harcanması doğru değil. Biz istemezükçü değiliz. Bizim derdimiz kamu kaynaklarının doğru kullanılmasıdır.”
Akdoğan ayrıca 2002 yılında ek yapılan bölümün de depreme dayanıksız denilmesini eleştirerek, “Madem öyle, o dönemde niye depreme dayanıksız bir kamu binası inşa ettiniz? Kamu zararını kim üstlenecek?” diye sordu.
“MÜZE DEĞİL, YÖNETİM ANLAYIŞI SORUNLU”
Soner Akdoğan, müzenin ziyaretçi sayısının azlığının da binadan değil, yönetim anlayışından kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:
“Antalya’da 450 bin öğrenci var. Sadece onları getirseniz zaten müze dolup taşar. Bu yönetim beceriksizliğidir. Halkın suçu değil. Bizim müzeye ihtiyacımız var ama mevcut yapıyı koruyarak güçlendirmek çok daha doğru bir çözüm olurdu.”
“SÖZÜMÜZ ANTALYA HALKINA”
Basın açıklamasının sonunda İMO, kamu yararı adına mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı:
“Antalya’nın simgelerinden biri olan Arkeoloji Müzesi’nin geleceği kapalı kapılar ardında değil, şeffaflık, ortak akıl ve bilimsel verilerin ışığında belirlenmelidir. Kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve kültürel mirasın korunması için takipçisi olmaya devam edeceğiz.”