ÖZEL HABER

1964’ten bugüne kortej geleneği

Antalya’nın simgesi haline gelen Altın Portakal Film Festivali Korteji, 1964 yılında festivalle birlikte ilk kez düzenlendi. Sinemanın yıldızlarını halkla buluşturmayı amaçlayan bu gelenek, zaman zaman siyasi, ekonomik veya toplumsal nedenlerle kesintiye uğrasa da Antalya sokaklarında 60 yılı aşkın süredir iz bırakmayı sürdürüyor

Antalya’nın sokaklarını sinema büyüsüyle buluşturan Altın Portakal Film Festivali Korteji, 1964’ten bu yana şehrin en parlak geleneği oldu. Türkiye sinemasının yıldızlarını halkla aynı caddede buluşturan kortej, zaman zaman kesintiye uğrasa da, Antalya’nın belleğinde daima parlayan bir yıldız olarak yerini korudu. Türkiye’nin en köklü sinema geleneği olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin korteji, 1964 yılından bu yana Antalya sokaklarını yıldızlarla buluşturan, kentin kimliğine sinmiş en özel kültürel etkinliklerden biri olarak biliniyor. İlk kortej, dönemin Belediye Başkanı Avni Tolunay’ın öncülüğünde 1964 yılında gerçekleştirildi. Tolunay’ın amacı, Antalya’yı bir turizm ve kültür kenti olarak tanıtmak, sinemayı halkla iç içe bir şenliğe dönüştürmekti. O yıl Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayarak Karaalioğlu Parkı’na kadar uzanan güzergâhta yapılan yürüyüşte, dönemin Yeşilçam yıldızları Türkan Şoray, Filiz Akın, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit ve Göksel Arsoy süslenmiş klasik otomobillerle halkı selamladı. Antalya halkı, sinema yıldızlarını ilk kez yakından görmenin heyecanıyla caddelere döküldü ve kortej adeta bir halk bayramına dönüştü.

1965’ten 1970’e kadar her yıl giderek daha coşkulu hale gelen kortejler, Yeşilçam’ın altın dönemine eşlik etti. Kartal Tibet, Ajda Pekkan, Ekrem Bora, Tanju Gürsu, Selda Alkor, Fikret Hakan, Zeki Müren ve Gönül Yazar gibi ünlü isimlerin katıldığı kortejler, sadece bir yürüyüş değil, aynı zamanda Antalya’nın ulusal sinemayla kurduğu duygusal bağın simgesi haline geldi. Halkın büyük ilgisiyle düzenlenen kortejlerde, Muratpaşa Belediyesi binası önünde halk konserleri yapılıyor, çocuklar sanatçılara çiçek uzatıyor, şehrin her köşesi portakal dallarıyla süsleniyordu.

Ancak 1970’lerin başında Türkiye’deki siyasi atmosfer festivale de yansıdı. 1971 Muhtırası sonrasında bütçeler daraldı, güvenlik önlemleri arttı ve festivallerde kısıtlamalar yaşandı. Buna rağmen 1974 yılına kadar kısa aralıklarla da olsa kortej geleneği sürdü. 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle sade bir yürüyüş yapılırken, 1978 yılında ekonomik sıkıntılar ve siyasi belirsizlikler yüzünden festival tamamen iptal edildi ve o yıl kortej de düzenlenemedi.

1979 yılına gelindiğinde, “Yusuf ile Kenan” ve “Demiryol” filmlerine yönelik sansür kararları büyük bir krize neden oldu. Yönetmenler ve oyuncular festivali boykot edince Altın Portakal askıya alındı. Ardından 1980 askeri darbesiyle birlikte tüm kültürel etkinliklerde olduğu gibi festival de uzun süre sessizliğe büründü. 1979’dan 1984’e kadar Antalya caddelerinde Altın Portakal korteji yapılmadı ve bu dönem, festival tarihinin en uzun arası olarak kayda geçti.

1985 yılı, Altın Portakal’ın yeniden doğuş yılı oldu. Dönemin belediye başkanı Yener Ulusoy’un girişimleriyle festival beş yıl aradan sonra yeniden düzenlendi. Antalya halkı, sinemasına kavuşmanın sevincini kortejde yaşadı. Şehir bayraklarla süslendi, klasik arabalar portakal motifleriyle donatıldı ve Tarık Akan, Müjde Ar, Şener Şen, Gülşen Bubikoğlu, Hale Soygazi ve Kadir İnanır gibi dönemin yıldızları halkı selamladı. Antalya halkı caddeleri doldurdu, balkonlardan çiçekler atıldı ve kortej bir kez daha şehrin kalbinde yerini aldı.

1990’lı yıllar, Altın Portakal kortejlerinin uluslararası bir nitelik kazandığı dönem oldu. Festival artık sadece Türkiye’nin değil, dünya sinemasının da ilgisini çekiyordu. Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın organizasyonuyla daha profesyonel hale gelen kortejlerde, artık yabancı konuklar da yer alıyordu. 1993 yılında Claudia Cardinale ve Catherine Deneuve, 1995’te Türk ve Yunan sanatçılar, 1998’de ise festivalin 35. yılına özel olarak düzenlenen kortejde nostaljik film afişleriyle süslenmiş araçlarda halkı selamladı. Kortej güzergâhı Kaleiçi’nden başlayıp Cumhuriyet Meydanı’ndan Konyaaltı’na kadar uzanıyor, her yıl binlerce kişi bu yıldız geçidini izliyordu.

2000’li yıllara gelindiğinde, kortej daha da renkli ve halkla iç içe bir hale geldi. Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın kurumsal katkısıyla etkinlikler karnaval havasında düzenlenmeye başlandı. 2002 yılında Nurgül Yeşilçay, Cem Yılmaz ve Meltem Cumbul kortejde halkla buluştu. 2005 yılında festival korteji Antalya Kültür Merkezi önünden başlatılarak şehrin tüm ana caddelerini dolaştı. 2007’de kadın sinemacıları onurlandırmak amacıyla “Kadın ve Sinema” temasıyla düzenlenen kortejde tüm kadın sanatçılar beyaz giysilerle yürüdü. 2008 yılında 45. yıl kutlamaları kapsamında kortejde geçmiş yılların afişleri ve portakal temalı süslemelerle nostaljik bir atmosfer yaratıldı.

2009 yılında festivalin adı “Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali” olarak değiştirildi ve kortej artık dünya sinemasının yıldızlarını da ağırlamaya başladı. 2010’da Beren Saat ve Halit Ergenç, 2011’de Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu kortejde yürüdü. 2013 yılında Demet Akbağ, Hülya Koçyiğit ve Serra Yılmaz’ın yer aldığı “Sinemanın Kadınları” korteji halktan büyük ilgi gördü. 2014’te “Barışa Selam” temalı yürüyüşte Arap sinemasından konuklar Antalya sokaklarında yer aldı.

2015–2019 yılları arasında kortejler dijital çağın etkisiyle daha modern bir görünüme kavuştu. Artık kortejler sosyal medyada canlı yayınlanıyor, Antalya’nın dört bir yanından insanlar o coşkuyu ekranlardan da izliyordu. 2016’da Hazal Kaya ve Burak Özçivit, 2017’de genç yönetmenlerin korteje katılmasıyla sinemanın yeni kuşağı ön plana çıktı. 2018’de “Sinemanın Çocukları” temasıyla çocuk oyuncular kortejde yürüdü, 2019’da ise Engin Akyürek, Bergüzar Korel ve Onur Saylak halkla buluştu.

2020 yılı tüm dünyada olduğu gibi Altın Portakal için de bir durgunluk yılıydı. COVID-19 pandemisi nedeniyle festival çevrim içi düzenlendi ve tarihinde ilk kez kortej yapılmadı. Ancak Antalyalılar balkonlarından festival araçlarını alkışlayarak geleneklerine sahip çıktı. 2021’de pandemi sonrasında kortej yeniden canlandı ve “Yeniden Sinema” temasıyla Şevval Sam, Tuba Ünsal, Ercan Kesal ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın katılımıyla halkla buluştu. 2022’de Cumhuriyet’in 99. yılına özel olarak düzenlenen kortejde sinema emekçileri onurlandırıldı ve halk sinemacılara büyük sevgi gösterdi.

2023 yılı ise festival tarihinin en tartışmalı dönemlerinden biri olarak kayıtlara geçti. 60. yıl kutlamaları için hazırlıklar sürerken, bir belgeselin yarışmadan çıkarılmasıyla başlayan kriz nedeniyle festival iptal edildi ve kortej de yapılamadı. Antalya, tarihinde ikinci kez sinema sessizliğine gömüldü.

2024 yılında Altın Portakal yeniden hayat buldu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Sinemanın Kalbi Antalya’da Atıyor” sloganıyla düzenlediği kortejde, Demet Akbağ, Farah Zeynep Abdullah, Mert Fırat ve Erdal Beşikçioğlu gibi sanatçılar halkı selamladı. Yürüyüş boyunca geçmiş yılların film müzikleri çalındı, halk ellerinde portakal çiçekleriyle yıldızlara çiçek uzattı.

2025 yılında ise Türkiye’nin en köklü film festivali 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl “Kalpten” temasıyla 24 Ekim–2 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen festivalde 104 film sinemaseverlerle buluşacak; bunlardan 70’i Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Festivalin ilk filmi “Buffalo Kids–Kovboy Çocukları” olurken, “Gelin Takımı 2” Türkiye prömiyerini yapacak. Festivalin en renkli etkinliklerinden biri olan geleneksel kortej geçişi, 25 Ekim Cumartesi günü saat 15.30’da AKM girişinden başlayacak. Antalya sokaklarında gerçekleşecek kortejde Türk sinemasının usta isimleri Beren Saat, Engin Alkan, Serap Aksoy, Merve Dizdar, Selahattin Paşalı, Cansu Baydar ve çok sayıda yerli-yabancı sanatçı halkla bir araya gelecek. Festival korteji, sinema tutkunlarının yoğun ilgisiyle kenti adeta açık hava sahnesine çevirecek. Aynı gün akşam Cam Piramit’teki açılış töreninde Settar Tanrıöğen ve Serap Aksoy’a onur ödülü, Feride Çiçekoğlu’na emek ödülü, Merve Dizdar, Selahattin Paşalı ve Cansu Baydar’a ise başarı ödülleri takdim edilecek. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasında 12 film yarışacak; jüri başkanlığını Ömer Vargı üstleniyor. Festivalde ayrıca “Sınırlardan Sınırsızlığa” seçkisiyle Filistin ve Gazze’deki insanlık dramı beyaz perdeye taşınacak. Film Forum bölümünde 20 proje yer alacak ve Türk sinemasına 1 milyon 100 bin TL destek sağlanacak. Kapanış ve ödül töreni, 1 Kasım Cumartesi saat 19.00’da Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılacak.

Geçmişten bugüne Altın Portakal korteji, yalnızca sinema yıldızlarının yürüyüşü değil, Antalya halkının sinemayla kurduğu gönül bağının bir simgesi olarak kabul ediliyor. 1978, 1979–1984, 2020 ve 2023 yıllarında yapılamayan kortejler, festival tarihinin kısa kesintileri olarak kalsa da, her dönüşü Antalya’nın sinema tutkusunun hiç azalmadığını kanıtladı. Bugün hala her yıl ekim ayında cadde boyunca uzanan kortejle Antalya, “Sinemanın kalbi burada atıyor” sözünü bir kez daha haklı çıkarıyor.

Altın Portakal Heykelciği ya da Venüs Heykeli 2005 yılına kadar Altın Portakal ödülü olarak verilmiştir. 2005-2008 yıllarında ödülün şekli değiştirilmiştir. 2009'daki festivalden bu yana yeniden Venüs heykeli ödül olarak verilmeye başlanmıştır. Altın renginde olan heykelcik sol elinde portakal tutan bir kadın biçiminde tasarlanmıştır.
Altın Portakal jürileri festival yürütme kurulu tarafından belirlenir. Son dönemdeki festivallerde Ulusal Uzun Metraj Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması, Uluslararası Uzun Metraj Yarışması, SİYAD ve Film-Yön olmak üzere 6 farklı jüri görev almaktadır.

Altın Portakal Film Festivalinde dört ana dalda ödüller verilmektedir. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması ve Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın yanı sıra, Ulusal Belgesel Film Yarışması ve Ulusal Kısa Film Yarışması da yer almaktadır. Festivalde ayrıca, başta Asya ve Avrupa sineması olmak üzere, dünya sinemasının önemli ve saygın isimlerinin filmleri de sinemaseverlerle buluşmaktadır.