Midyat, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Mardin'in tarihi ve kültürel açıdan zengin bir ilçesi olarak dikkat çekiyor. Tarihi M.Ö. 2000'lere kadar uzanan Midyat, Mezopotamya uygarlıklarının etkisi altında kaldı ve Sümerler, Akadlar, Asurlular, Babilliler ve Hititler gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bölge, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca ticaret yollarının kesişim noktası oldu ve zengin bir kültürel yapıya kavuştu. Roma döneminde Hristiyanlıkla tanışan Midyat, Bizans egemenliği altında Süryani kültürü açısından önemli bir merkez haline geldi. Bu dönemde inşa edilen Mor Gabriel Manastırı gibi yapılar, Süryani Kadim Kilisesi için halen büyük bir öneme sahip. Orta Çağ'da Emeviler, Abbasiler, Artuklular ve Selçukluların hâkimiyeti altına giren Midyat, İslam ve Süryani kültürlerinin bir arada yaşadığı bir merkez olarak varlığını sürdürdü. Artuklu döneminde mimari ve ticari açıdan önemli gelişmeler kaydedildi.
16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan ilçe, farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı bir bölge olarak öne çıktı. Süryaniler, Müslümanlar, Ermeniler ve Yezidiler, Midyat'ın zengin kültürel mozaiğini oluşturdu. Cumhuriyet döneminde Mardin'e bağlı bir ilçe statüsünü koruyan Midyat, günümüzde turistik açıdan büyük ilgi görüyor. Taş işçiliğiyle tanınan ve ‘taşın dile geldiği şehir’ olarak anılan Midyat, geleneksel evleri, manastırları, kiliseleri ve camileriyle dikkat çekiyor. Altın sarısı kalker taşından yapılan Midyat evleri, zarif işlemeleriyle göz kamaştırırken telkari sanatı ve Süryani şarabı gibi yerel ürünler kültürel mirası yaşatmaya devam ediyor. Midyat, geçmişten günümüze taşıdığı bu mirasla ziyaretçilerine adeta bir tarih sahnesi sunuyor.
PEKİ, MİDYAT’IN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Midyat'ın ismi ve ilk kuruluşuyla ilgili farklı görüşler bulunuyor. Bazı kaynaklar, ilçenin adının Farsça, Arapça ve Süryanice karışımından türediğini ve 'ayna' anlamına geldiğini öne sürüyor. Bu yaklaşım, bölgenin tarih boyunca farklı kültürlerin etkisi altında kaldığını vurguluyor. Bir diğer görüşe göre ise Midyat, 'mağaralar kenti' anlamındaki 'Matiate' kelimesinden adını alıyor. Asur yazıtlarında M.Ö. 9. yüzyılda geçen bu ifade, dönemin Asur İmparatoru II. Aşurnasipal'in bölgeye ilişkin sözleriyle destekleniyor. II. Aşurnasipal’in “Matiate'yi ve köylerini buyruğum altına soktum. Bol ganimet edinip onları yüklü haraca ve vergiye bağladım” dediği belirtiliyor. Bu iddiaya paralel olarak Midyat’ta ilk yerleşim yerinin mağaralar olduğu görüşü de güç kazanıyor. Özellikle Midyat’a 3 kilometre uzaklıktaki 'Elath' mevkii, bu tezin en önemli dayanak noktalarından biri. Romalılar döneminden günümüze kadar uzandığı ifade edilen Elath, tarihi kalıntılarıyla dikkat çekiyor. Midyat, ismi ve geçmişine dair bu farklı yaklaşımlarla, köklü ve zengin tarihine ışık tutmaya devam ediyor.