Antalya Arkeoloji Müzesi’nin 16 Temmuz’dan bu yana kapalı olması, kapatma ve yıkım kararına gerekçe gösterilen “Deprem performans ve analiz raporu” ile ilgili tartışmaları da büyütüyor. Müzenin kapatılışının 43. gününde de müze savunucuları bir kez daha kapı önünde toplandı. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hilmi Uysal, raporda adı geçen Prof. Dr. Sabahattin Aykaç’a gönderdiği ancak yanıt alamadığı mektubu kamuoyuna açıkladı. Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nihat Dipova ise “ortada kamuoyuyla paylaşılmış bir rapor yok” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
KAMUOYUNA AÇIK MEKTUP
Prof. Dr. Hilmi Uysal’ın Prof. Dr. Sabahattin Aykaç’a gönderdiği mektubun tam metni:
“Sayın Prof. Dr. Sabahattin Aykaç,
Ben Antalya Müze Çalışma grubundan Prof. Dr. Hilmi Uysal. Ben bir hekimin, bir nöroloji uzmanıyım. Email adresiniz çok değerli bir hastamın yakınının aracılığı ile bana ulaştı. Onun da izniyle yazıyorum. Umarım sizi rahatsız etmiş olmamışımdır. Bir akademisyen olarak size yazmamı anlayış ile karşılayacağınızı umuyorum. Size Antalya Müzesinin, Antalya Halkı için anlamını anlatabilecek sözcükleri bulmam zor. Ancak siz de eğer 1.5 aydır müze önüne gelebilip, insanların müze yaşantılarıyla ilgili anlattıklarını duysaydınız bunun sözcüklerle tanımlamanın ne kadar zor olduğunu kendi gözleriniz ile görecektiniz. Bu insanlar 5-10 kişi değil, yüzlerce kişi, yüzlerce öğrenci, yüzlerce anne baba anlatıyor. Kimisinin okulu bu müze, kimisinin şehirde tek sığınağı, kimisinin kitabını huzurla okuduğu yer, kimisinin tarihini kavradığı ilk yer, kimisinin çocukluk anılarının en güzel parçaları, kimisinin rüyalarını süsleyen öyküler, kimisi için içinde dinlediği konserler, kimisi için mutluluğu hissettiği, kendini huzurlu hissettiği yer, kimisi için dilini geliştirdiği yer, kimisi için torununu ilk getirdiği yer, hele Arkeologlar için ne söylesem azdır, terleri, gece gündüz uykusuz çabaları, içindeki parçaların çıkarılış öykülerini duymalıydınız... yüzlerce binlerce öykü... anlatmakla bitmez...
Yıkımı için rapor verdiğiniz raporda bu yapının güçlendirmeye değmeyeceğini yazmışsınız. (Maalesef raporunuzu değil de son sayfasını ancak bir gazetede, ‘rapora ulaştık’ başlığı ile görüyoruz, yıkım hazırlıklarının ilk aşamasının tamamlanmak üzere olduğu günlerde.) 50 yıllık hatta 103 yıllık biriken değeri nasıl ölçtüğünüzü ve bunu 150-200 milyon liralık güçlendirmeye değmeyeceğini sonucuna nasıl vardığınızı öğrenmek isterdim.
Sayın Sabahattin Bey, Antalya Müzesi, Antalya’nın İtalyan İşgaline karşı direnişinin simgesidir. Umarım Süleyman Fikri Ertem'i biliyorsunuzdur. Müzemizi, Onu Cumhuriyete borçluyuz ve Cumhuriyet'in ve Avrupa Konseyi’nin ödüllendirdiği bir binanın kaderini belirleyen bir raporu verdiğinizi bir kez daha hatırlatmak isterim.
Derslerinde ‘güçlendirilmeyecek yapı yoktur’ diyen bir akademisyenin, Antalya’nın tarihinde şimdiye kadar merkezinde hasarlı deprem rapor edilmemişken, bu yapının çürük olması nedeniyle depremde yıkılacağını ve güçlendirmeye değmeyeceğini söylüyor olmasını anlamakta zorluk çekiyorum.
Sizden elinizi vicdanınıza koymanızı ve acilen verdiğiniz raporu müze çalışma grubu ile paylaşmanızı, yok eğer yanlış olur derseniz, 7 Ağustos’ta söz verdiğiniz gibi İnşaat Mühendisleri Odası’na göndermenizi Antalya Halkı adına rica ediyorum.
Umarım raporunuzun sonucu olarak bir kamu binasının, Antalya’nın Mücevher kutusunun, kapısına herhangi bir bilgi tabelası bile asılmadan, şehrin neredeyse tüm meslek ve sivil toplum örgütlerinin karşı olmasına rağmen herkesin gözü önünde yıkılışına yol açtığını görmeye yüreğiniz dayanır.”
PROF. DR. NİHAT DİPOVA: “DEPREM RAPORU KAMUOYUNA AÇIKLANMADI”
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Dipova, deprem raporuna dair basında yer alan haberleri değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.
Dipova, 5 Mayıs’tan bu yana raporun talep edilmesine rağmen ne İnşaat Mühendisleri Odası’na ne de kamuoyuna ulaştırılmadığına dikkat çekerek:
“Gazetelerde ‘deprem raporu ortaya çıktı’ denildi ama aslında ortada kamuoyuyla paylaşılmış bir rapor yok. Elimizde olsaydı, veriler incelenir, doğruluğu teyit edilirdi. Şu anda sadece özel bir firmanın hazırladığı ve Prof. Dr. Sabahattin Aykaç’ın onayladığı sayfayı görüyoruz.”
Dipova, bir deprem performans analizi raporunun doğrudan ‘yapı güçlendirilemez’ sonucuna varamayacağını da vurguladı:
“Deprem performans analizi, yapının riskli olup olmadığını ortaya koyar. Eğer riskli bulunmuşsa, güçlendirme seçeneğinin değerlendirilmesi gerekir. Bunun için ayrıca bir güçlendirme projesi hazırlanmalıdır. Bu süreç tamamlanmadan ‘güçlendirmeye değmez’ denilemez. Yani biz hem raporu görmek istiyoruz hem de eğer rapor sonucu ‘güçlendirme ekonomik değil’ diyorsa, bir de güçlendirme projesi olmalıydı. Biz bunu da görmek istiyoruz”