ÖZEL HABER

‘Ülkenin geleceği yok sayılıyor!’

Türkiye’de eğitim sistemindeki derin sorunlar ve artan çocuk işçiliği alarm veriyor; Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine çocukları ucuz iş gücüne dönüştüren politikalara yöneldiğini belirtti

Başkan Tülin Koç, Türkiye’de eğitim sistemindeki sorunların her geçen yıl derinleştiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine farklı politikalarla sorunları ağırlaştırdığını söyledi. Koç, eğitimde yaşanan sorunların özellikle çocuk işçiliği konusunda endişe verici boyutlara ulaştığını vurguladı.

EĞİTİMDE SORUNLAR KATLANARAK ARTIYOR
Çocuk işçiliğinin sorunların başında geldiğini belirten Tülin Koç, “Eğitimde yaşanan sorunlar her geçen yıl katlanarak artmakta, Millî Eğitim Bakanlığı bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine eğitimde dinselleştirme, piyasalaştırma ve kadrolaştırmaya harcamaktadır. Çocuklarımız ideolojik ve ekonomik çıkarlar uğruna sistematik olarak sömürülmektedir” ifadelerini kullandı.

Çocuk işçiliğinin giderek artan boyutlarına dikkat çeken Koç, “Bu günkü iktidar, sermaye ile kurduğu çıkar ilişkileri ve sermayenin talepleri doğrultusunda çocuk emeğini ucuz iş gücü olarak kullanmanın dozunu giderek artırmaktadır. TÜİK verilerine göre kayıtlı toplam çocuk işçi sayısı 2023 yılında 759 bin iken 2024 yılında 869 bine yükselmiştir. Ayrıca MEB eliyle Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) adı altında işçileştirilen çocuklar ve kayıt dışı çalışanların sayısı da eklendiğinde bu sayının 2 milyonu aşıyor” diye konuştu.

ÇOCUK İŞ CİNAYETLERİNDE KORKUNÇ RAKAMLAR
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin bildirimlerine göre son 12 yılda en az 764 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini kaydeden Koç, “SGK kayıtlarına göre 2023 yılında 18 yaşın altında 45 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın zorunlu eğitim süresini kısaltma girişimlerini de eleştiren Koç, “MEB, işverenlerin ara eleman temininde zorluk çektikleri iddialarına karşılık zorunlu eğitimin süresini tartışmaya açmakta, daha fazla çocuğun işgücü haline gelmesinin yollarını aramaktadır” şeklinde konuştu.

PATRONLARIN ÇIKARINA HARCANIYOR
Eğitim politikalarının belirlenmesinde çocukların üstün yararının gözetilmesi gerektiğini ifade eden Tülin Koç, “Okulda olması gereken çocukları işverenlere teslim eden MEB, adeta ‘çocuk işçi bulma kurumu’ gibi çalışmaktadır. Çocuklarımıza okullarda bir öğün yemek dahi çok görülürken, kamu kaynakları çocukların değil, patronların çıkarları doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu durum ülkenin geleceğini yok saymaktır. Eğitim politikaları, sermayenin, patronların, holdinglerin çıkarları ve talepleri doğrultusunda değil, çocuklarımızın geleceği ve üstün yararına göre belirlenmelidir. Eğitimde tüm çocukların temel hakkıdır ve kamucu politikalarla şekillendirilmelidir” dedi.