Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (HGK) emsal niteliğindeki bir kararını örnek göstererek, nafaka konusunda yaygın yanlış kanılara açıklık getirdi. Gündüz, kadının yüksek geliri ya da mal varlığı bulunmasının, nafaka almasına engel oluşturmadığını vurguladı.
YARGITAY'DAN EMSAL KARAR
Gündüz, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2415 esas ve 2021/347 karar sayılı dosyasına dikkat çekerek, "Söz konusu kararda, davacı kadının iki ayrı kuyumculuk şirketinde hissesi olduğu, aktif olarak çalıştığı, evin geçimini sağladığı ve yüksek gelir ile mal varlığına sahip olduğu belirtilmişti. Buna rağmen Yargıtay, kadının tedbir nafakası almaya devam edebileceğine hükmetti" ifadelerini kullandı.
Kararda, yalnızca nafaka miktarının belirlenmesinde kadının gelir durumunun dikkate alınabileceğinin altı çizildiğini aktaran Gündüz, bunun dışında gelir seviyesinin nafaka hakkını ortadan kaldırmadığını belirtti.
‘GELİR DURUMU ÖNEMLİ DEĞİL’
Nafaka taleplerinde gelir durumunun belirleyici olmadığını savunan Gündüz, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine atıfta bulunarak, "Eşlerden biri, maddi durumu ne olursa olsun, nafaka talep edebilir. Bu hak, eşlerin yaşama hakkının bir gereğidir" dedi.
‘NAFAKA ADİL BİR ZEMİNDE TARTIŞILMALI’
Nafaka uygulamalarının toplumda sıkça tartışıldığını hatırlatan Gündüz, özellikle süresiz yoksulluk nafakası üzerinden yapılan eleştirilerin, çeşitli yasal düzenleme taleplerini beraberinde getirdiğini söyledi. Gündüz, Tüketiciler Birliği olarak, nafaka sisteminin adil ve dengeli bir şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çektiklerini belirterek, vatandaşların hakları konusunda bilinçlenmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.