Tam da seçim öncesi 'güç'le ilgili bir yazı yazmak istedim. İnsanların giderek apolitik olmayı tercih ettiği ya da tam tersine sağ ya da sol bir uca sıkı sıkıya yapıştığı böylesine bir dönemde herkes yerel seçim sonuçlarını merakla bekliyor. Psikolojik zaman da devreye girdi, kimine göre zaman yavaş geçiyor, kimine göre zaman hızlı geçiyor. Aslı bunların hepsinin sebebi sosyolojik. Çünkü hepimizin güçle ilgili ya bir hırsı ya bir derdi ya da bir yarası var.
Güçten mağdur olanların geneline güçzede demek yerine, gücün kendini uzun sürede mağdur edeceğini görmeyen kişiye güçzede etiketini yapıştırarak yazıya devam edelim. Peki neden güçlü kişi güçzede oluyor? Çünkü güç gözünü öyle kör etmiş ki kendine, eskiden eleştirdiği çoğu şeyi kendinin yaptığını görmüyor güçzede. 
Gücün değiştirdiği, dönüştürdüğü, başkalaştırdığı, kötüleştirdiği, empatiden, vicdandan ve insanlıktan uzaklaştırdığı, gücün kendini zehirleyerek kendinden daha kötü birini doğurduğu kişidir güçzede. 
Keşke güç dediğimiz olgu, hak eden, hakkıyla kullanacak ve kaldırabilecek kişilerde olsa... Yaşadığımız dünya bambaşka bir yer olurdu o zaman.
Psikolojik açıdan güç zehirlenmesine baktığımızda bireyin güce olan aşırı düşkünlüğü veya güçlü bir pozisyonda olmanın getirdiği etkiler nedeniyle davranışlarının değişmesi durumu olarak tanımlandığını görebiliriz. Bu durumda, kişi genellikle kendini önemli, değerli ve kontrol sahibi hisseder. Güç zehirlenmesi yaşayan kişiler genellikle başkalarını kontrol veya manipüle etme eğiliminde olur. 
Güç zehirlenmesi yaşayan kişilerin en büyük özellikleri eleştiriye kapalı olmaları ve kendilerini sürekli olarak haklı çıkarmaya çalışmalarıdır. 
Sosyolojik açıdan güç zehirlenmesine baktığımızda, toplumsal yapıların içinde veya sosyal ilişkilerde ortaya çıkan bir fenomen olduğunu görürüz. Bu kavram, bireylerin belirli bir güç veya statüye sahip olmaları durumunda sergiledikleri davranışları ve bu davranışların toplumsal sonuçlarını inceler. Güç zehirlenmesi yaşayan kişiler, genellikle sahip oldukları gücün getirdiği imtiyazları kötüye kullanabilir, diğer insanları manipüle edebilir veya adaletsizliklere yol açabilirler. Sosyolojik açıdan güç zehirlenmesi, toplumsal hiyerarşilerin ve güç ilişkilerinin nasıl işlediğini anlamak için önemli bir konudur. Bu kavram, gücün ve statünün toplum içinde nasıl dağıldığı ve nasıl kullanıldığı konularında derinlemesine bir değerlendirme sunar. Ayrıca, güç zehirlenmesinin toplumsal düzeyde nasıl yayıldığı ve etkilerinin ne olduğu gibi konular da sosyolojik çalışmaların odak noktaları arasındadır.
Halbuki gerçek güç içeriden gelir, kendini kontrol edebilmekten gelir. Lao Tzu’nun dediği gibi "Başkalarını kontrol edenler güçlü olabilirler; ama kendini kontrol edebilenler çok daha güçlüdür"...