Psikologlar zihnin, bedeni ne şekilde etkilediğiyle, örneğin, bir plasebo alındığında ne olduğuyla ilgilenir. Plasebo; ilaç yutmak, iğne veya ameliyat olmak gibi, tıbbi tedaviye benzeyen fakat aslında tıbbi bir etkisi olmayan bir müdahaledir. Plasebo etkisi ile tıbbi müdahaleye değil de hayali bir tedaviye bağlı olarak kişinin hastalığında görülen değişimdir. Örneğin, 3000 erkek üzerinde yapılan bir çalışmanın sonucu yeni bir ilacın (Uprima), katılım glann %56'sının ereksiyon yaşayarak cinsel ilişkiye girmesini sağladığını gösteriyor. Ancak bu erkeklerin %35'i, aslında bir plasebo (bu deneyde bir şeker hapı) kullandıklarında da olumlu sonuçları aldıklarını bildirmiştir. Araştırmacılar, hastaların %35 ila 75'inin çeşitli rahatsızlıklara (ağrı, depresyon, baş ağrısı siğil),karşı plasebo kullanımından faydalandığını tahmin ediyor. Örneğin, deneğin beynindeki nöral tepkilerin resmi çekilerek (MRI, s. 70) plasebonun gerçek antidepresan ve ağrı kesicilerle karşılaştırılması yapıldı. Plasebo aldıkları halde rahatlama yaşadıklarını belirten deneklerin beyinlerinde gerçek antidepresan veya ağrı kesicilerin uyaracağı bölgeleri (düşünceleri ile) uyardıkları tespit edildi ki bu durum da gerçek bir rahatlamaya yol açar. Yani plasebo, bireyin inanış veya düşünceleri, gerçek ilacın uyaracağı bölgeleri uyaracak kadar güçlü olduğu için işe yarayabiliyor. Sizin de göreceğiniz gibi dünyanın dört bir köşesinden şahitlikler farklı türde plasebonun çeşitli semptomları tedavi edebildiğini iddia etmektedir. Gerdedan Boynuzu: Çin, Tayland, Güney. Kore ve Tayvan'da milyonlarca insan; gergedan boynuzunun bir afrodizyak olduğunu, cinsel istek ve gücü arttırdığını, baş ağrısından burun kanamasına ve yüksek ateşe kadar her şeyi tedavi edebileceğini iddia ediyor. Oysa gergedan boynuzunun temel maddesi, kanıtlanmış herhangi bir etkisi olmayan sıkıştırılmış saçtır (keratin). 2-2,5 kilo ağırlığındaki bir gergedan boynuzu karaborsada 25.000 ila 50.000 dolara satılıyor. 1900'lü yılların başında dünyada 1 milyon civarında gergedan yaşarken, boynuzlarına olan talep yüzünden kaçak avcılar bu sayıyı 10.000'e kadar düşürdü. Ayı Safra Kesesi: Asya'nın bazı bölgelerinde ayıların safra kesesinden yapılan hap şeklinde çok meşhur bir 'ilaç', her türlü fiziksel sorun için kullanılıyor. Bazı tacirler, ayıların safra kesesi yerine domuzların safra kesesini satıyor ve müşteriler hiçbir fark hissetmiyor. Çünkü her ikisi de sadece birer plasebo. Tek bir ayı safra kesesinin fiyatı 18.000 dolar. Dünyada yasa dışı bir hayvan organları pazarı bulunuyor. Kaçak avcılar, Amerika'daki boz ayı gibi soyu tükenmekte olan bazı türler için tehdit oluşturuyorlar. Kaplan Kemiği: 1900'la yılların bayında Asya'da 100.000 kaplan yaşıyordu ama 1994 yılında sayılan 5000'in altına düştü. Bu inanılmaz düşüşün başlıca sebebi ülser, tifo, sıtma, dizanteri ve yanıkların tedavisi; ömrü uzatmak, yeni doğmuş bebekleri kötü ruhlardan korumak ve şeytan çıkarmak için kaplan kemiklerinin kullanılmasıdır. Buna ek olarak, zengin Tayvanlılar cinsel gücü arttırdığına inandıkları kaplan penisi çorbasının bir kasesine 320 dolar ödeyebiliyorlar. Kaplan kemiği ve kaplan penisi geleneksel Asya inanışlarında çok güçlü bir plasebo görevi görüyor. Mıknatıs: 1990'ların başlarında sporcular, ağrıyan eklemlerinin üzerine küçük mıknatıslı yastıklar yerleştirdikleri zaman ağrılarının azaldığını iddia etmeye başladılar. Bu şahitlikler, milyonlarca dolarlık mıknatıslı yastık satışına yol açtı. Daha önce yapılmış olan bazı çalışmalar bu tür iddiaları desteklemiş olsa da hata ve yanlılığa ortadan kaldıracak şekilde tasarlanmış yakın zamanlı deneyler, ağrıyı azaltmak konusunda mıknatıs ve plasebo arasında herhangi bir fark tespit edemedi. Plasebo niteliğindeki ilaçların elde edilebilmesi için bütün dünyada bu kadar çok vahşi hayvanın yok edilmesinin başlıca sebebi, plasebonun olumlu 'tıbbi' etkilerinin sayısız şahitlik tarafından desteklenmesidir. Taramalar ile karşılaştırıldığında şahitlikler çok daha inandırıcıdır. Çünkü dürüst ve güvenilir olan arkadaşların, emsallerin ve ebeveynlerin yaşanmış tecrübelerine dayanırlar…