Kim onlar; elbette kadınlar. İyi de kadın neden işsiz kalıyor? Neden iş bulmakta zorlanıyor? Neden kolayca işine son veriliyor? Ve de neden kadın istihdamı erkek istihdamın yarısı kadar ve bu kadar cüce? Kadın olduğu için mi? Oysa kadın, potansiyel bir işgücü değil mi? İçinizdeki cinsiyetçi bireylikten vazgeçin beyler.

***

Toplumun ve iş gücünün mihenk taşı olan kadınların, hala cevap arayıp da bulamadığı sorular bunlar. Neden, iş dünyasında kadın hala ikinci sınıf yurttaş muamelesi görüyor. Sorgulamayalım mı? Apaçık ortada, istihdam sayısında kadının erkeklerin gerisinde kaldığı. Gelin şeytanın avukatlığını yapalım, var olan gerçek şu ki, tüm işkollarında kadın istihdam sayısı erkeklere oranla hem daha az, hem de aynı mesaiyi veren kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor. Dahası, kadınlarda işsizlik oranını rakamlara dökersek yüzdelerin altından kalkamayız.

***

İş dünyasında kendine yer bulmayan kadın, ne yazık ki işsizlik kıskacında. Verilere bakıldığında kadınlarda işsizlik oranı, çift hanelerden bir türlü tek hanelere düşmüyor. Özellikle de kentlerde yaşayan kadınların işsizlik sorunu, kangrene dönüşmüş durumda. Bu, dünün bugünün sorunu değil, uzun süredir devam eden bir sarmal.

***

Kadın işsizliği kategorilerinde en yüksek işsizlik türü, kentsel kadınlarda gerçekleşmiş. Ve de kentsel genç kadın işsizliği tam tamına yüzde 28'lere ulaşmış. Kayıtlı kayıtsız derken, bunu yüzde 30'lar olarak düşünebiliriz. Yani kabaca, her yüz kadından 30'u işsiz gibi. Ve bir ekonomist görüşü kentleşmenin, kadınları daha çok eve kapattığı ve kentleşme hızlanırken, kentlerde kadın istihdamının aynı hızda artmıyor olması yönünde. Eşitlik havarilerine duyurulur!

***

Kadınların istihdamda yeteri kadar yer almaması, üretim kaybı değil de ne? İşte bu konuda ekonomistlerin dikkat çekici görüşü. 'Kadınların ezici çoğunluğu çalışma hayatına katılmıyor ya da katılamıyor olması, büyük bir üretim kaybı anlamına gelirken, sosyolojik olarak da, kadının kendi ayakları üzerinde durması engelleniyor.' Bu durumda kadın istihdamı yetersizliği, kadının işgücüne katılım oranındaki dengesizlik olduğunun da göstergesi olmuyor mu?