Akdeniz Üniversitesi, Yörük kültürünün zengin mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Üniversitenin Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÖRKAM) tarafından düzenlenen “Uygulamalı Yörük Oyunları Çalıştayı”, Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinde gerçekleştirildi.
Çalıştay kapsamında Börü, Gübüdük, Kös, Aksir ve Güreş gibi geleneksel Yörük oyunları hem teorik sunumlarla tanıtıldı hem de Turizm Fakültesi önünde uygulamalı olarak sahnelendi. Açılış konuşmaları ve oyun görsellerinin sunumu ise üniversitenin Atatürk Konferans Salonu’nda yapıldı.
‘YÖRÜK OYUNLARI TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIMIZDIR’
Antalya Yörük İl Beyi ve Antalya İş İnsanları Derneği Başkanı Bilal Köleoğlu, etkinliğe katıldıklarını belirterek, “Antalya Yörük İl Beyi ve Antalya İş İnsanları Derneği Başkanı olarak, Antalya Yörükler Derneği Başkanımız Abdullah Duman ve yönetim kurulu üyelerimizle birlikte, Akdeniz Üniversitesi Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin öncülüğünde düzenlenen bu Uygulamalı Yörük Oyunları Çalıştayına katılmaktan büyük mutluluk ve onur duyduk. Kadim Yörük geleneğimizi yaşatan, bu kültürel mirası gelecek kuşaklara aktaran ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi yeniden hatırlatan bu önemli organizasyonda bulunmak bizler için gurur verici bir deneyim oldu. Atalarımızdan bizlere miras kalan kültürel zenginliklerimizi hatırlatan Börü, Gübüdük, Kös, Aksir ve Güreş gibi oyunların canlı olarak canlandırılması, hem tarihimize hem de toplumsal hafızamıza ışık tutan çok değerli bir çalışma olarak ön plana çıkıyor” dedi.
‘YÖRÜK KÜLTÜRÜ NESİLDEN NESİLE YAŞAYACAK’
Köleoğlu, çalıştayın gerçekleşmesinde emeği geçen Akdeniz Üniversitesi, YÖRKAM Müdürü Prof. Dr. Fatih Uslu ve tüm yönetime teşekkürlerini ileterek, “Bu kıymetli çalıştayın gerçekleşmesinde emeği geçen Akdeniz Üniversitesi’ne, YÖRKAM Müdürü Prof. Dr. Fatih Uslu’ya ve tüm yönetim ekibine yürekten teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda bu kültürel değeri yaşatan, hazırlayan ve katkı sunan tüm gönüllü insanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Bizler var oldukça, Yörük kültürü de yaşamaya devam edecek; yaylaların temiz havası, oba ateşinin sıcaklığı ve özgürlüğün coşkulu nefesi nesilden nesile aktarılacak. Yörüğün izi dağlarda, sözü tarihimizde, ruhu ise her daim özgür kalacaktır” ifadelerini kullandı.