ÖZEL HABER

Anahtar Parti’de Güneş dönemi

Anahtar Parti Antalya İl Başkanlığı’na Mustafa Güneş atandı. Mustafa Güneş, görevi devralmasının ardından yaptığı açıklamada, Antalya’yı sevgi, saygı ve samimiyet temelinde kucaklayacaklarını belirterek, “Bizim dilimiz nefretin değil, umudun dili olacak” dedi

Yeni il başkanı Mustafa Güneş, birlik, hoşgörü ve dayanışma mesajları verirken, Anahtar Parti MYK Üyesi Dr. Ali Çelik, “Kimsenin rakibi değiliz, toplumun her kesimiyle omuz omuza yeni bir sistem inşa edeceğiz” ifadeleriyle partinin vizyonunu anlattı.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’na kendisine duyduğu güven için teşekkür eden Güneş, “Bu önemli sorumluluğu sevgi, saygı ve samimiyet temelinde, Antalya’nın her köşesini kucaklayan bir anlayışla yürüteceğim. Bizim görevimiz; ayrışmayı değil birliği, kırgınlığı değil dayanışmayı, ötekileştirmeyi değil kucaklaşmayı hâkim kılmaktır. Bu anlayış sadece bir siyasi söylem değil, Anahtar Parti’nin temel felsefesidir” dedi.

Antalya’nın yalnızca doğasıyla değil, insanının vicdanı, üretkenliği ve hoşgörüsüyle de Türkiye’nin umudu olduğunu söyleyen Güneş şu ifadelere yer verdi; “Antalya, güneşiyle, insanının sıcaklığıyla, üretkenliğiyle bu ülkenin vicdanıdır. Biz bu vicdanı koruyacağız, büyüteceğiz. Kapımız herkese açık olacak. Kimseyi dışlamayacağız, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Her fikri dinleyecek, her düşünceye saygı göstereceğiz. Çünkü biz, bu topraklarda yeniden güveni, umudu ve kardeşliği yeşertmek istiyoruz. Antalya’da başlayan bu yolculuk, Türkiye’nin dört bir yanında yankı bulacak bir umut hareketine dönüşecek.”

‘NEFRET DİLİ KULLANMAYACAĞIZ’
Kutlu bir yola çıktıklarını belirten İl Başkanı Güneş, “Anahtar Parti’nin kuruluş sürecinin toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde ilerleyeceğiz. Parti Genel Başkanımızın Antalya ile ilgili bana yüklediği sorumluluk çok büyük. Bu süreçte bana güvenen, destek olan her bir bireyin inancını boşa çıkarmayacağız. İl ve ilçe teşkilatlarımızda ciddi bir yapılanma sürecine girdik, bu süreci şeffaf, katılımcı ve adil bir anlayışla yöneteceğiz. Biz bu yolda kimseyi dışlamadan, kimseyi hor görmeden, ortak akılla ilerleyeceğiz. Kullanacağımız dil hiçbir zaman nefret dili olmayacak. Bizim dilimiz; sevgiyi, dayanışmayı, umudu ve ortak geleceği anlatan bir dil olacak. Bu ülkenin en çok ihtiyacı olan şey güven. Biz siyaseti yeniden güvenin, nezaketin ve vicdanın diliyle yapacağız. Herkesin sesini duyurabileceği bir teşkilat yapısı kuracağız. Bu dil, eminim ki sadece partimize değil, Türkiye’ye de iyi gelecek. Çünkü biz, bu topraklarda yeniden kardeşlik köprüleri kurmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

‘KİMSENİN RAKİBİ DEĞİLİZ, HERKESİN YANINDA OLACAĞIZ’
Anahtar Parti MYK Üyesi Dr. Ali Çelik Anahtar Parti’nin siyasi rekabetten çok toplumsal barışı ve ortak aklı önceleyen bir hareket olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Biz bir siyasi parti olarak kurulmadık, teşkilat çalışmalarımız da bu doğrultuda ilerleyecek. Biz kimsenin rakibi değiliz. Ayrıştıran değil, birleştiren olacağız. Nezaketli bir üslupla herkesin gönlünü kazanmak, topluma umut vermek istiyoruz. Her kesimin sorunlarını çözmek için omuz omuza vereceğiz. Yeni bir sistem, daha adil, daha katılımcı bir düzen inşa etmeye kararlıyız. Milletimizle kucaklaşarak, bizden sonraki nesillere daha güçlü, daha huzurlu bir Türkiye bırakmak istiyoruz.”

Çelik, Anahtar Parti’nin Türkiye’nin yeni dönemde siyasete getireceği anlayışa da değinerek, “Bizim hedefimiz; siyasetin yeniden vicdanla, ahlakla, değerlerle buluşmasıdır. Artık insanların siyaset deyince uzaklaştığı değil, inandığı, güvendiği bir düzen kurmak istiyoruz. Bunun için kapımız herkese açık olacak. Kimsenin ötekisi değil, herkesin dostu olacağız. Antalya bizim için sadece bir şehir değil, yeni bir başlangıcın sembolü. Bu şehirde atacağımız her adım, Türkiye’nin geleceğini aydınlatacak bir iz bırakacak” ifadelerini kullandı.

Antalya’nın ülke ekonomisinin mihenk taşı olduğunu hatırlatan Çelik, “Bu nedenle Antalya’yı çok önemsiyoruz. En kısa zamanda halkımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, yerel yönetimlerle ve şehir dinamikleriyle bir araya geleceğiz. Bu süreci yalnızca siyasi bir yapı olarak değil, bir toplumsal dayanışma hareketi olarak yürüteceğiz. Çünkü biz inanıyoruz ki, değişim halkın içinden, samimiyetten ve ortak değerlerden doğar” dedi.