Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Antalya Temsilcisi Gürsel Yurtbahar, sigara izmaritlerinin yalnızca çevre kirliliğine değil, insan sağlığına ve ekosisteme de ciddi zarar verdiğini belirterek, bir izmaritin yaklaşık bir ton suyu kirlettiğine dikkat çekti. Dünya genelinde yılda trilyonlarca sigara izmariti doğaya atılırken, bu atıklar mikroplastik, ağır metal ve toksik madde içeriğiyle toprak ve su kaynaklarını tehdit ediyor.
‘İZMARİTLER GELECEĞİMİZİ ZEHİRLİYOR’
Gürsel Yurtbahar tütün ürünlerinin doğaya verdiği zararın ciddiyetini şu sözlerle ifade etti: “Tütün maddeleri yalnızca içen kişiye değil, çevresindeki herkese ve her şeye zarar veriyor. Bu zararın en somut örneklerinden biri, izmaritlerdir. Ne yazık ki birçok kişi sigara izmaritini yere, toprağa, ağaç diplerine veya su kenarlarına atıyor. Oysa bu küçük gibi görünen izmaritler, doğaya ve ekosisteme büyük zarar veriyor. Özellikle bitki köklerine atılan izmaritler, toprak yapısını bozuyor, suya karıştığında ise canlı yaşamını tehdit ediyor.”
Bilimsel verilere de dikkat çeken Yurtbahar, “Bugün bilimsel çalışmalar bize gösteriyor ki, tek bir sigara izmariti yaklaşık bir ton temiz suyu kirletiyor. Yani bir kişinin yere attığı bir izmarit, bir ton suyu kullanılmaz hale getiriyor. Bu sadece çevresel bir tehdit değil, insan sağlığını da doğrudan etkileyen bir krizdir” dedi.
‘BAĞIMLILIK, DUYARSIZLIĞI VE UMURSAMAZLIĞI ARTIRIYOR’
Tütün bağımlılığının sadece fiziksel değil, davranışsal sonuçlar da doğurduğunu belirten Yurtbahar şöyle konuştu: “Sigara kullanan bireylerin çevreye zarar verme konusunda bu kadar duyarsız olmalarının temelinde, aslında bir hastalık yatıyor: bağımlılık. Bu, sadece bir alışkanlık değil, kişinin hem kendine hem de etrafına zarar vermesine yol açan ciddi bir bağımlılık hastalığıdır. Kişi, bu maddeden kopamadığı gibi çevresine verdiği zararın da farkında olmuyor ya da bunu önemsemiyor. Bu da toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
‘ZEHİR TOPRAĞA KARIŞIYOR, SOFRAMIZA GERİ DÖNÜYOR’
İzmaritlerin çevreye etkisinin sadece anlık bir kirlilik olmadığını vurgulayan Yurtbahar, “Atılan her izmarit, aslında birer zehir kapsülüdür. İçeriğinde dört binden fazla kimyasal madde barındıran sigara izmaritleri toprağa karışıyor, oradan da suya ve tarımsal ürünlere geçiyor. Biz de o zehirlenmiş ürünleri sofralarımıza getiriyoruz. Farkında olmadan zehri yeniden tüketiyoruz. Bu, dolaylı bir zehirlenme sürecidir ve pek çok hastalığın temelinde bu maddeler yer alıyor” dedi.
‘HİÇ KİMSENİN ZARAR VERMEYE HAKKI YOK’
Çevrede sıkça karşılaşılan sigara izmaritleri manzarasına tepki gösteren Yurtbahar, şunları söyledi: “Sokakta yürürken ağaçların altında, kaldırım kenarlarında, çocuk parklarında bile izmarit görmek mümkün. Bu, artık bir alışkanlık haline gelmiş ama kabul edilemez bir durumdur. Bu yapılanlar doğaya, hayvanlara, diğer insanlara zarar vermek demektir. Kimsenin bir başkasının yaşam hakkını tehlikeye atmaya hakkı yok. Bu konuda hem bireysel hem de toplumsal bilinç oluşturulmalı.”
‘SAĞLIKLI ÇEVRE HERKESİN HAKKI’
Anayasa’nın 56. maddesine dikkat çeken Yurtbahar, çevre sağlığının sadece bir çevrecilik meselesi değil, temel bir anayasal hak olduğunu söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesi çok nettir: Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu hak, yalnızca tütün ürünü kullanmayanlara değil, herkese aittir. Ancak tütün kullanan bireylerin davranışları, bu hakkı doğrudan ihlal ediyor. Biz bu hakkımızı, yani sağlıklı yaşama hakkımızı kaybetmek istemiyoruz. Bu, sadece bireysel bir mesele değil, bir insan hakkı ihlalidir.”