AKDENİZ Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma Merkezi (KATCAM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlkay Kutlar, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Araştırma Dairesi'nin yayımladığı 'Kadın Emeği Raporu'nun sonuçları ile ilgili konuştu.
Her 10 kadından 3'ünün istihdam edildiğinin belirtildiği raporu değerlendiren Kutlar, 'İstihdam edilen kadınların da en önemli sorunu maalesef erkeklerle eşit ücret alamamaları, terfi ve izin gibi konularda adaletsizlik yaşamaları. Yazılı yasalarda eşit haklara sahip olsalar da, uygulamada bu eşitlik söz konusu değil. Ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ruhu da bu eşitsizliklerle mücadele etmek için. 8 Mart 1857 yılında Amerika'da New York'ta tekstil fabrikalarında daha iyi çalışma koşulları istemiyle başlattıkları grevde 120 kadın işçinin yanarak can verdikleri bir gün. Sevgililer günü ya da yeni yıl kutlamaları gibi kutlanmasına karşılık, sendika ve sivil toplum kuruluşları bu günü mücadelenin miladı olarak görmekte' diye konuştu.
KIRSAL ALANDA İŞSİZLİK AZ
Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi bölümünde de öğretim üyesi olan Kutlar, kadınların kırsal alanlarda istihdamının daha fazla olduğunu belirtti. Kırsal alanda erkeklerin tarım dışı ekonomiye yönelmesi nedeniyle kadınların tarım ekonomisinde daha çok yer aldığını söyleyen Kutlar, 'Kırsal alanda işsizlik oranları yüzde 15'ler civarında, kentlerde ise yüzde 30'larda. Kadınlar başka faaliyet alanı bulamaması nedeniyle tarım içerisinde yer alıyor. Kadınların Türkiye geneli yüzde 79.3'ü ücretsiz aile işçisi olarak görünüyor. Çoğunlukla aile işletmelerinde çalışan kadınlar ücret almıyor. Başkasının işletmesinde çalışanlar ise aldığı ücreti ya kocasına veriyor ya da çocuklarının ihtiyacı için harcıyor ve kendi ihtiyaçlarını karşılamıyor' dedi.
EŞİT İŞ BÖLÜMÜ OLMALI
Kadınların ev içi iş yükünün de fazla olduğunu ifade eden Kutlar, aile içi eşit iş bölümü ile kadınların iş yaşamında daha çok istihdam edilebileceğini söyledi. Kutlar, 'Kadınlara çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi iş yükleri de ev içinde veriliyor. Bunlar aile içerisinde eşit iş bölümü ile çözülebilir ve daha çok kadın istihdam edilebilir. Burada yerel yönetimler ve kurumlara da iş düşüyor. Kadınların çocuklarını bırakabilecekleri kreşler ve bakıma ihtiyacı olan yaşlılar için gündüz bakım evleri olursa kadınlar da sosyal yaşamda yer alma olanağı bulurlar. Aksi takdir de kadınlar geleneksel roller içerisinde kalıyor ve istihdam içerisinde yer alamıyor. İşe alımlarda özellikle özel sektör bebek bekleyen ya da anne olan kadınları işe alma da sıcak bakmıyor. Çalışırken de mobbinge maruz kalıyor. Duygu Asena, 'Kadının adı yok' demişti, kadının adı olmadığı gibi sesi de yok. Kadınların sesi bastırılmaya çalışıyor' diye ifade etti.
DİSK'in bu yıl dördüncüsünü yayımladığı rapor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne atfen kadın işçilerin çalışma hayatında karşılaştığı sorunları görünür kılmak için yayımlanıyor. Esra YAĞCI