Antalya'nın serin köşelerinden biri olan Elmalı, ziyaretçilerini tarih kokan atmosferiyle büyüler. Bu köklü ilçenin en derin köşelerinden birinde Sinan-ı Ümmi Camii ve onun huzurunda yatan Ümmi Sinan'ın türbesi yükselir.

ELMALI’NIN ÖNEMLİ DÜŞÜNÜRÜ
Yüzyıllar öncesine, gökyüzü kadar mavi ve toprak kadar sıcak bir diyara uzanalım. Yusuf Sinan-ı Ümmi'nin hayatına dokunalım. Doğduğu bu topraklar, Elmalı, ona ilmiyle, hikmetiyle ve sevgisiyle kucak açmış. Ümmi Sinan, Akdeniz güneşi ve Torosların yeşili gölgesinde yetişmiş önemli bir düşünür. Öyle ki ilmini sadece kitaplarla değil, doğanın sesiyle, insanların dualarıyla beslemiş.

Antalya Sinani Ummi Camii Girisi

Bir şairin en güçlü silahı kalemidir. Ümmi Sinan'ın kalemi ise, bir benzeri daha bulunamayacak bir mücevher kadar kıymetli. "Kutbü'l-Maani" ve "Divan-ı İlahiyat" adlı eserleri, onun ruhunu yansıtır. Kelimeleri, gönülleri aydınlatır. Onun kelimeleri kağıda değil, insanların kalplerine dokunur.

Bir ağaç gibi kök salan Ümmi Sinan, dalları arasından yetişen talebeleriyle de gurur duymuş. Şeyh Süleyman, Selami Halil ve daha nice mürit, onun bilgileri altında aydınlanmış. Onun izinden gidenler, inandıkları ilmin ve sevginin yolu üzerinde yürümüşlerdir.

Antalya Sinani Ummi Camii Mescid

CAMİNİN DEĞİŞİMİ
Zaman, her şeyi yutar ancak hikayelerin ve mirasların izi asla silinmez. 1926’da yıkıma uğrayan cami ve türbe 1959’da yeniden yapılmış. Sinan-ı Ümmi Camii, yıllara meydan okuyan bir yapı. Her bir taşı, Ümmi Sinan'ın sevgisiyle işlenmiş bir hatıra. Türbe, adeta zamanın durduğu bir nokta. Ümmi Sinan ve sevdiklerinin mezarları, bedenlerinin ve ruhlarının huzur bulduğu bir yer. 

Günümüzde, Sinan-ı Ümmi Camii ve türbesi, Elmalı’ya ve tüm Antalya’ya kalmış bir miras. Her ziyaretçi, bir öncekiyle buluşur, bir sonrakiyle vedalaşır. Ruhlardan inşa edilmiş bu kutsal mekan, zamanla yarışırken asla solmaz, aksine yeniden doğar ve sonsuza kadar yaşar.

Muhabir: ERENDİZ ÖZKURT/ÖZEL HABER