Asgari ücrette beklenen artış, hem çalışanların gelirinde hem de piyasa dengelerinde önemli değişikliklere yol açacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun aralık ayında toplanması ve en geç 31 Aralık 2025 tarihine kadar yeni ücreti açıklaması bekleniyor. Yeni asgari ücret, 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek.
‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞI SADECE ÜCRETLİYİ DEĞİL, EKONOMİYİ ETKİLER’
Asgari ücrette yapılacak artışın; vergi dilimleri, sosyal yardımlar, prim borçlanmaları ve genel ücret dengesine de doğrudan yansıyacağını vurgulanıyor. Bu nedenle belirlenecek rakam, sadece asgari ücretli çalışanlar için değil, geniş bir kesim için hayati önem taşıyor.
‘TÜİK PAZARI GÖRMÜYOR MU?’
Türk-İş Antalya Şube Başkanı Cemil Ünal, hayat pahalılığına dikkat çekerek, açıklanan enflasyon verilerinin çarşı ve pazarla örtüşmediğini dile getirdi. Ünal, şu ifadeleri kullandı: “Açlık sınırı 27 bin liraya, yoksulluk sınırı ise 90 bin liranın üzerine çıktı. Bu rakamlar, dört kişilik bir ailenin yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gerekli olan en düşük geliri gösteriyor. Ancak mevcut asgari ücret, bu sınırların çok altında kaldığı için milyonlarca kişi insanca yaşama koşullarından uzak bir hayat sürmeye mahkûm ediliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları ile vatandaşın pazarda, markette karşılaştığı gerçek fiyat artışları arasında büyük bir uçurum var. TÜİK yetkilileri hiç mi çarşıya, pazara inmiyor? Günlük alışveriş yapan bir vatandaş gibi raflara, etiketlere bakmıyor mu? Biz sendika olarak her gün sahadayız, esnafla görüşüyoruz, halkla konuşuyoruz. Gerçek enflasyonu birebir yaşıyoruz” dedi.
‘TÜİK VERİSİ İLE PİYASA ÖRTÜŞMÜYOR!’
Asgari ücret belirleme süreci, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yürütülecek. Komisyonun aralık ayı içerisinde toplanması ve kararın yıl bitmeden açıklanması gerektiğini belirten Ünal, “Genel Başkan Yardımcımız Ramazan Ağar da bizzat market ve pazar dolaşıyor. Onun da gözlemleri, bizimkilerle birebir örtüşüyor. TÜİK’in verileriyle piyasa arasında hiçbir bağlantı kalmamış durumda. Ya sahada doğru düzgün denetim yapılmıyor ya da veriler masa başında hazırlanıyor. Artık marketlerde, özellikle zincir mağazalarda, etiketlerin her gün değiştiğine şahit oluyoruz. Gıda fiyatları neredeyse saatlik olarak artıyor. Hal böyle olunca, yılbaşından bu yana maaşına tek kuruş zam almamış olan bir asgari ücretlinin yaşam mücadelesi imkânsız hale geliyor. Gıda, kira, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi en temel ihtiyaçlara bile güç yetmez hale gelindi” diye konuştu.
‘ASGARİ ÜCRETTE BEKLENTİMİZ ADİL BİR ARTIŞ’
Tüm Türkiye’nin 2026 yılında geçerli olacak yeni asgari ücreti ve yaratacağı ekonomik etkileri beklediğini vurgulayan Ünal şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle yeni yılda açıklanacak olan asgari ücretin, yalnızca sembolik bir artış değil, gerçekten çalışanı rahatlatacak, ailesiyle birlikte insanca bir yaşam sürebileceği bir gelir düzeyini karşılayacak şekilde belirlenmesini istiyoruz. Asgari ücrette beklentimiz, ekonomik gerçeklerle ve toplumsal ihtiyaçlarla örtüşen, adil ve güçlü bir artıştır.”