Yaz aylarında artan sıcaklıklar, yalnızca günlük yaşamı değil, vücuttaki dengeyi de derinden etkiliyor. Havanın 30 derecenin üzerine çıktığı günlerde, damarlar genişliyor ve bu durum tansiyonun düşmesine yol açıyor. Tansiyondaki bu değişim, kalbin normalden daha fazla çalışmasına neden olurken, aynı zamanda terleme yoluyla yaşanan sıvı kaybı da kalbin yükünü artırıyor.
BESLENME SEÇİMLERİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Kalp sağlığını korumak isteyenler için beslenme şekli yaz aylarında çok daha kritik hale geliyor. Ağır, yağlı ve tuzlu yiyecekler bu dönemde kalp-damar sistemini zorlayabiliyor. Bu nedenle uzmanlar, sıcak havalarda hafif, doğal ve dengeli öğünlerin tercih edilmesini öneriyor. Bu noktada Akdeniz tipi beslenme ön plana çıkıyor. Sebze ve meyve ağırlıklı, zeytinyağının temel yağ kaynağı olarak kullanıldığı, balık ve tam tahıl ürünlerine yer verilen Akdeniz diyeti, kalp sağlığına dost içerikleriyle dikkat çekiyor. Uzman görüşüne göre, bu diyet tarzı yalnızca mevcut kalp rahatsızlıklarının kontrolünde değil, henüz hiçbir sağlık sorunu yaşamayan bireyler için de güçlü bir koruma sağlıyor.
Yaşam Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Ufuk İyigün, “Tuzlu, yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalı. Bunun yerine bol sebze ve meyve içeren Akdeniz diyeti tercih edilmeli” diyerek bu yaklaşımın hem önleyici hem de destekleyici etkisine işaret ediyor. Sıcak havalarda bol su içmek kadar, besin seçimlerinin de kalp sağlığını doğrudan etkilediği biliniyor. Hafif, su oranı yüksek, sindirimi kolay gıdalar tercih edilerek kalp üzerindeki yük azaltılabiliyor.