Farklılıklar güzeldir, bize öğrenme fırsatı sunar, farklılıklardaki çeşitlilik büyümemize katkıda bulunur. Aslına bakarsanız farklı olanın güzelliğini görebilen de güzeldir.
Farklı bakış açıları, deneyimler ve beceriler, birlikte çalışarak daha yaratıcı ve etkili çözümler bulmamıza yardımcı olabilirken bazen de bu farklılıklar anlaşmazlıklara, uyuşmazlıklara ve hatta kavgalara sebep olabilir. Bu yüzden, dediğim gibi, farklı olanın güzelliğini görebilen de güzeldir. Çünkü önemli olan farklılıkları saygıyla karşılamak ve uyum sağlamaktır. İnsanları büyüten, farklılıkların güzelliklerini ve zorluklarını anlamak ve dengelemektir.
“İnsanın eğilimlerine ve mizacına aşırı bağımlı olmaması gerekir. Bizim temel niteliğimiz, çeşitli durumlara kendimizi uyarlamayı bilmemizdir. Tek bir yaşam tarzına zorunlulukla bağlı olmak, yaşamak değildir, sadece var olmaktır. En güzel ruhlar, en fazla çeşitlilik ve esneklik sunanlardır” diyen Montaigne’e katılmamak mümkün mü? Farklı olanı görebilme yeteneği, gerçekten değerli bir özellik. Farklı bakış açıları ve deneyimler, bulunduğu her yeri daha zengin hale getirir. İşte Antalya Ortak Düşün Meclisi (ANODEM) de zenginliğini buradan alıyor.
“İyi bitirmek, iyi başlamaktan daha önemlidir” cümlesini çok severim. Yolun her seferinde dönüştüğü şeyle ilk baştaki hali biter aslında. Her gelişme bir önceki versiyonunun bitişidir. ANODEM de her seferinde bir öncekinden daha güzel veda ediyor eski haline.
Birbirlerinin gözlerinin içindeki bakışta anlam ve derinlik bulan, birbirlerini ANODEM’den önce tanımamalarına rağmen gönül bağı kurmayı başaran, pek çok farklı sektörde çalışan insanların bir araya gelerek oluşturduğu bu mecliste herkes farklı bir siyasi, dini, milli, hayati görüşe sahip, farklı mantalitelerden insanlardan oluşsa da aklına ve vicdanına hâkim, insanları seven, çözüm odaklı yapıcı insanlardan bir araya gelen barışçıl bir topluluk oldu.
Ayda bir kere bir araya gelen ve üçüncü senesinde olan ANODEM, ele aldığı gündemlerle hem Antalya hem de ülkemiz için farkındalık oluşturup çözüm üretmeye, saygı ve sevgi bağıyla nitelikli büyümeye, bir fikirle meydana gelip bir sürü fikirler doğurmaya devam edecek.
İlk günden itibaren her gelişimine tanık olduğum, günden güne aidiyet duygumun arttığı, eski ve yeni üyeleriyle beraber gücüne güç, rengine renk katan bu harika meclisin bir üyesi olmaktan ilk günden beri onur duyuyorum.
Hayat zihnimizin bir ifadesiyse eğer, bu mecliste gelecek için tamamen iyiye odaklanıp kötüyü de asla göz ardı etmeyip bütün güzel ihtimallere tüm kalbimizle beraber koşuyoruz. Eh ne de olsa "fırtınadan korkanlarla değil, köklerine güvenenler ile yürünecek yol"...