Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Uzun süredir Antalya’da kent gündeminin en önemli başlıkları arasında yer alan Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımı konusunda sivil toplum kuruluşları ve konunun uzmanlarının tepkileri giderek büyümesine rağmen, müze bahçesinin duvarlarına devasa perdeleme yapılmaya başlandı. İlk olarak 13 Temmuz Pazar günü yapılan müze çalıştayında dile getirilen ve Ekspres Gazetesi’nin gündeme taşıdığı, müzenin etrafının dev perdelerle kapatılarak yıkım sürecinin başlatılması, dün itibarıyla gerçekleşti. Görevliler tarafından müzenin bahçe duvarlarının etrafına sert metal malzemeden yapılan yüksek tenteler yerleştirilmeye başlandı.


TEPKİLERİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR
1960’lı yıllarda düzenlenen ulusal bir yarışma sonucunda birinci olan proje ile yapımına başlanan ve 1972 yılında tamamlanan yapı, Antalya’nın sembol eserlerinden biri olarak biliniyor. Bu eserin kentin belleği açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden uzmanlar, müzenin yıkımına şiddetle karşı çıkıyor. Buna rağmen yıkım sürecinin başlaması üzerine tepkiler de art arda gelmeye devam ediyor. Müze önünde her gün düzenlenen eylemlere yüzlerce kişi katılarak, müzenin yıkılmadan, başka bir ek bina yapılarak yenilenmesini talep ediyorlar.

MİMARLAR ODASI’NDAN DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞ
Antalya Mimarlar Odası ise tüm bu tepkiler arasında dikkat çeken bir açıklama yaptı. Oda Başkanı Mimar Hasan Çerçiler, binanın statik ömrünü tamamladığını ifade ederek, yıkılarak yerine yeni ve modern bir yapının kazandırılması gerektiğini söyledi. Çerçiler, bölgede bulunan Turizm Uygulama Oteli ile yeni yapılacak olan müze binasının birlikte değerlendirilebileceğini belirterek, otel–müze konseptinin hayata geçirilebileceğini dile getirdi.

DEPREM RAPORU TARTIŞMASI
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmasına yönelik alınan karar, bu dayanağın bilimsel raporla belgelenmediği iddiaları üzerine tartışma yarattı. Meslek odaları ve uzmanlar, kapsamlı bir deprem performans raporunun hâlâ kamuoyuna sunulmadığını belirterek sürecin şeffaf yürütülmediğini vurguladı. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, talepleri sonucunda kendilerine iletilen tek belgenin bir karot raporu olduğunu söyledi. Bu belgenin, bir yapının depreme karşı dayanıklılığını analiz etmek için gerekli sürecin yalnızca ilk aşamasını temsil ettiğini belirten Akdoğan, “Bize sunulan belge yalnızca birkaç teknik ifadenin yer aldığı, yüzeysel bir analiz. Öyle ki, sokaktaki herhangi biri bile benzer şeyler söyleyebilir” diyerek bunun tam teşekküllü bir deprem performans raporu olmadığının altını çizdi.

‘KABUL EDİLEMEZ’
Karar sürecinde hiçbir şeffaflık olmadığını vurgulayan Akdoğan, “Bir yapının yalnızca ‘depreme dayanıksız’ denilerek yıkılması, özellikle de bu yapı kamusal ve kültürel öneme sahipse, ne etik ne de teknik açıdan kabul edilebilir bir yaklaşımdır. Bu tür bir durumda ilk yapılması gereken, güçlendirme seçeneklerinin titizlikle incelenmesi ve eğer mümkün değilse, bunun nedenlerinin kamuoyuna açık şekilde anlatılmasıdır” dedi. Tüm bu tartışmaların gölgesinde müzenin etrafının metal perdelerle kapatılmaya başlanması dikkatlerden kaçmadı.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ