Gökyüzünün sonsuz mavisinde, dalgaların sesiyle uyumlu bir ezgi yükseliyor Akdeniz’de. Patara'nın altın sarısı kumlarının ardında yükselen devasa bir yapı, zamanın eski yıllarına ışık saçıyor. Bir zamanlar Roma İmparatoru Nero'nun emriyle inşa edilen bu muhteşem fener, denizcilerin güvenli seyrine rehberlik ederken şimdi tarihi bir yolculuğa davet ediyor.
BİR İMPARATORUN EMRİYLE
Zamanın çizdiği izlerin içinde yükselen Patara Deniz Feneri, M.S. 64-65 yıllarında Roma İmparatoru Nero Claudius Caesar'un emriyle hayat buldu. Denizcilerin güvenliğini sağlama misyonuyla yola çıkan bu muazzam yapı, günümüzde bile göz kamaştırıcı bir iz bırakıyor. İnşaat sürecinde, dönemin Roma Valisi S. Marcus Priscus'un liderliğindeki bir ekip, kumlarla kaplı Patara Limanı’nın batı çıkışına bu ışık kulesini dikti. Bağımsız bir liman yapısı olarak doğan Patara Deniz Feneri, 20 metrekarelik kare formunda bir podyum ve 25 metre yüksekliğindeki kulesiyle denizcilere yol gösteriyordu.
ANTİK ZANAATKÂRLARIN İŞÇİLİĞİ
Her bir taşı özenle seçilmiş, her bir harcı dikkatle yerleştirilmişti. Podyumun içi, moloz, harç ve taş yongalarıyla doldurulurken duvarları ana kayadan inşa edilmişti. Kule, incecik altın sarısı kumların üzerinde gururla yükselirken içindeki spiral merdiven bir zamanlar kentin gururu olan denizcilere yol gösteriyordu. Giriş kapısı batıya bakar ve dengeli bir aydınlatma için pencereler titizlikle yerleştirilmişti. En tepesi ise kubbe ile mühürlenmişti, sanki zamanın akışına direnen bir anıt gibi.
ANTİK KENTİN İHTİŞAMI
Patara, antik çağın büyüleyici izlerini taşıyan bir kent. Altın sarısı kumların kıyısında, demokrasinin ilk tohumlarının atıldığı bu topraklar, deniz ticaretinin canlılığıyla zenginleşmiş, mimari açıdan da büyük bir gelişim göstermiş. Meclis binası, antik tiyatro ve anıtsal kapı gibi yapılar, Patara'nın görkemli mirasını günümüze taşıyan şaheserler.
KAYIP ALTIN HARFLER
Fenerin üzerinde, zamanın soluk izlerine meydan okuyan bir yazıt gururla duruyor. Bronz harflerle yazılmış, altınla kaplanmış bu yazıt, Roma İmparatoru Nero'nun bu kuleden yükselen ışığı denizciler için yaptırdığını anlatıyor. Altın kaplama harfler zamanın meydan okumasına yenik düşmüş ancak yazıt hala dimdik ayakta duruyor. Aynı şekilde, podyumda yükselen Roma Valisi S. Marcius Priscus'un heykeli de zamanın sınavından geçmiş ancak hala hikayesini anlatıyor. Patara halkının minnettarlığını dile getiren bir yazıt, adaletle yöneten valiye teşekkürlerini sunarken antik çağın yankıları hala duyuluyor.
RESTORASYON SÜRECİ
Uzun yıllar süren restorasyon çalışmaları sonunda Patara Deniz Feneri, eski ihtişamına kavuşmak üzere. Prof. Dr. Havva İşkan Işık, fenerin çok yakında tüm ihtişamıyla ayakta olacağını müjdeliyor. Tarihi bir yapıyı yeniden hayata döndürmenin heyecanını taşıyan ekip, her bir taşı özenle yerleştirirken geçmişin izlerini koruma misyonunu da üstlendi.
Prof. Dr. Havva İşkan Işık'ın dile getirdiği gibi, belki de bu fener yeniden ışık saçacak, belki de yeniden denizcilerin yolunu aydınlatacak. Antik çağın mirası, modern zamanlara da rehberlik edebilir, Türkiye'nin sahillerini ve tarihini dünyaya duyurabilir. Patara Deniz Feneri'nin kubbesi, zamanın sınavından geçmiş olsa da ışığı hala umut vaat ediyor. Gece boyunca geçen gemiler, belki de yeniden bu antik yapıya hayranlıkla bakacak, geçmişin izlerini taşıyan bu yapı, geleceğe de yol gösterecek…
