Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Antalya’nın Korkuteli ilçesine bağlı Osmankalfalar Mahallesi sınırları içerisinde açılması planlanan maden ocağına tepki göstererek, maden ocağının açılması hâlinde köyün tarihinin, su kaynaklarının ve tarımsal geleceğinin yok olabileceğini ifade etti. “Bu yanlıştan derhal dönülmelidir” dedi.
TARİHİ MİRAS TEHDİT ALTINDA
Cavit Arı, “Osmankalfalar’ın tarihi yerleşimi M.S. 3. ve 4. yüzyıllara, yani Geç Roma dönemine kadar uzanmaktadır. Antalya Karaalioğlu Parkı’nda sergilenen aslan heykelleri bu köyden alınmıştır ve bölgenin tarihî önemini göstermektedir. Ayrıca, ilk çağlarda yaşayan mağara insanlarının izlerini taşıyan, halkın ‘Gavur Damı’ olarak adlandırdığı iki mağara da köyün yamaçlarında bulunmaktadır. Osmankalfalar Köyü, Türk tarihi açısından da son derece önemli bir yerleşim yeridir. 1500’lü yıllarda Yavuz Sultan Selim’in kardeşi Şehzade Korkut’un saklandığı Sultan Korkut Mağarası, bu köyün sınırları içindedir. Osmanlı arşivlerinde adı ‘Osmanhalifeler’ olarak geçen köy, tarihî ve kültürel miras açısından korunması gereken bir değerdir. Osmankalfalar, geçmişle bugün arasında köprü kuran, Antalya’nın tarihî kimliğini yaşatan bir miras alanıdır. Böyle bir bölgede maden ocağı açmak yalnızca doğaya değil, millî hafızamıza, kültürümüze ve köylünün geleceğine yapılmış en büyük saygısızlıklardan biri olacak; binlerce yıllık bir medeniyetin izlerini taşıyan bir tarih hazinesi silinecektir. Bizler, tarihimize ve bu toprakların ruhuna sahip çıkmak zorundayız. Birkaç yıllık ekonomik çıkar uğruna, binlerce yıllık birikimi yok etmeye kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.

SU VE TARIM TEHLİKEDE
Cavit Arı, maden ocağının açılmasıyla sadece tarihin zarar görmeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Bölge çevresel açıdan da büyük risk altındadır. Osmankalfalar ve çevresindeki Karadedeler Çayı, Manay Gölü Ovası ve tarım alanları bölgenin can damarlarıdır. Açılması planlanan maden ocağıyla, ocağın kıyısından geçen Karadedeler Çayı’nın suyu hem kirlenecek hem de Osmankalfalar ve Manay köyleri ile Söğüt kasabasının 6.000 hektarlık tarım alanları maden faaliyetleriyle birlikte hem kirlenme hem de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak çoraklaşacaktır. Yakın köy olan Manay’da daha önce açılan benzer bir maden ocağı, iki su kaynağının tamamen kurumasına neden olmuştur. Bu durum yalnızca suyun azalması değil, aynı zamanda tarımsal üretimin durması ve köylünün geçim imkânlarının yok olması anlamına gelmektedir.”
HATA TEKRAR EDİLMEMELİ
Arı sözlerini, “Aynı hatayı Osmankalfalar’da tekrar etmeyelim. Bu topraklar, maden kamyonlarının değil; tarımın, üretimin, yeşilin ve yaşamın sembolü olarak kalmalıdır. Bölgenin geleceğini tehlikeye atan her türlü girişime karşı biz, hem doğanın hem de köylümüzün yanında olacağız. Bölge halkına hep birlikte destek olmalıyız. Osmankalfalar, tarihine, doğasına, tarım topraklarına ve suyuna sahip çıkıyor. Biz de onların yanındayız. Bu topraklar madenle değil, bereketli tarımı ve tarihî mirasıyla yaşamalı. Buradan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı projeyi durdurmaya çağırıyorum.” ifadeleriyle tamamladı.




