16 Temmuz 2025’te kapatılan ve 12–15 Eylül tarihleri arasında yıkılan Antalya Arkeoloji Müzesi, yıkımın üzerinden aylar geçmesine rağmen gündemdeki yerini koruyor. Antalya Barosu’nda bir araya gelen üç kurum, sürece ilişkin basın açıklaması yaptı.
“KENT HAFIZASI BİR GECEDE YOK EDİLDİ”
Basın açıklamasında konuşan Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, müze yıkımının 2025 yılının Antalya açısından en önemli olaylarından biri olduğunu belirterek, sürecin başından itibaren hukuka aykırılıklar içerdiğini söyledi.
Bozaner, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müze’nin depreme dayanıksız olduğu ve depolama alanlarının yetersiz kaldığı gerekçesiyle önce kapatma, ardından yıkım kararını kamuoyuna duyurduğunu aktardı. Kapatma ve yıkım kararına karşı çok sayıda meslek odası, sivil toplum kuruluşu, akademisyen ve yurttaşın bilimsel ve teknik itirazlarını dile getirdiğini vurgulayan Bozaner, buna rağmen müzenin “bir gecede, ansızın” yıkıldığını ifade etti.
“Bu kentin simgesi, toplumsal hafızası ve kültürel değeri ortadan kaldırıldı. Müze artık yok; ancak bunun tekrar etmemesi ve bu gibi kültürel miraslara dokunmanın bir yaptırımı olduğunun bilinmesi için bu sürecin peşini bırakmayacağız” dedi.

Whatsapp Image 2025 12 30 At 13.49.54
“GEREKÇELER SONRADAN ÜRETİLDİ”
Bozaner, yıkım sürecinde şeffaflık ilkesinin ihlal edildiğini belirterek, müzenin depreme dayanıksız olduğuna dair herhangi bir raporun kapatma kararından sonra hazırlandığını söyledi.
“Müze 16 Temmuz’da kapatıldı. Yıkıma dayanak gösterilen deprem performans analiz raporu ise ancak 23 Temmuz’da ortaya çıktı. Yani idari işlemden sonra gerekçe üretildi” diyen Bozaner, açılan davalar ve yürütmeyi durdurma talepleri sonuçlanmadan yıkıma başlanmasının da açık bir hukuk ihlali olduğunu vurguladı.
Ayrıca 15 Mayıs–15 Ekim tarihleri arasında yürürlükte olan inşaat yasağına rağmen yıkımın gerçekleştirildiğini belirten Bozaner, asbest raporları alınmadan, kamuoyuna bilgilendirme yapılmadan ve toplum sağlığı hiçe sayılarak yıkım yapıldığını ifade etti.
VALİLİĞE BAŞVURU
Bozaner, bu süreçte ciddi bir kamu zararı oluştuğunu belirterek, daha önce yapılan suç duyurularına ek olarak Antalya Valiliği’ne soruşturma izni verilmesi talebiyle başvuruda bulunduklarını açıkladı.
Valiliğe yapılan başvuruda;
Antalya Müze Müdürü, Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürü, dönemin Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü hakkında soruşturma izni talep edildi.
Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilmek üzere yapılan başvuruda ise Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü’nün sorumluluğuna dikkat çekildi.

Whatsapp Image 2025 12 30 At 13.49.55
“BU KONU AKADEMİYİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR”
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği adına konuşan Prof. Dr. Hilmi Uysal, sürecin akademi açısından da hayati önemde olduğunu söyledi.
Uysal, “Arkeoloji, tarih, şehir tarihi, sağlık, güzel sanatlar… Nereden bakarsanız bakın bu konu akademiyi ilgilendiriyor. Bunun hesabı sorulmalıdır” dedi.
Uysal, “Zamanla unutulur” anlayışının geçerli olmayacağını, Antalya’nın bu süreci unutmaması gerektiğini vurguladı.

Whatsapp Image 2025 12 30 At 14.31.48
“GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE KAMU ZARARI VAR”
Antalya Barosu avukatlarından Tuncay Koç ise hukuki sürece ilişkin detayları paylaştı. Koç, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın deprem performans analizi yapılmadan sürece onay verdiğini, Müzeler Genel Müdürü Birol İnciçiköz’ün ise ihale sürecini yanlış bir yönetmelik üzerinden yürüttüğünü belirtti.
Koç, “Müze yıkılmıyormuş, restorasyon yapılıyormuş gibi gösterildi. Oysa uygulamada fiilen yıkım vardır” dedi.
Antalya Müze Müdürü Mustafa Dilber, Antalya Röleve ve Anıtlar Müdürü Veysel Akın ve dönemin İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu’nun da sorumluluk taşıdığını ifade eden Koç, “Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, çevrenin kasten kirletilmesi ve kamu zararına yol açma söz konusudur” dedi.
Koç, 2001–2002 yıllarında yapılan ve sağlam olduğu belirtilen 4 bin 500 metrekarelik ek binanın da geçerli raporlar olmadan yıkıldığını, yalnızca bu bölümün kamuya maliyetinin 177 milyon lira olduğunu açıkladı.
“MÜCADELE SÜRECEK”
Basın açıklaması, kurum temsilcilerinin sorumluların hesap vermesi için hukuki mücadelenin sürdürüleceğini vurgulamasıyla sona erdi.

Muhabir: Özlem Soydan