Antalya'nın gizemli kırlarında, yemyeşil ormanların kucağında, Karadere adında bir gölet saklı. Konyaaltı Sahili’ne sadece 40 km uzaklıktaki bu gölet, insanların keşfetmeye cesaret edemediği, sessiz sedasız sır dolu bir köşe. Anlatılanlara göre gölün suları, gökyüzünden özenle damlayan inci tanecikleriyle dolu. Berraklığı, insanın ruhunu yıkayacak kadar saf ve temiz.

BİR YOLCULUK BAŞLIYOR

Antalya'nın kendisi, Karadere'ye uzanan yolda bir serüvenin başlangıcı. Ancak bu yolculuk, kolay bir gezi değil elbette. Antalya merkezden çıkıp, Karadere'ye varmak için adeta doğanın kucakladığı bu virajlı köy yollarını aşmak gerekir. Yol virajlı ve tırmanış fakat kolay ilerlenebildiği için rahattır. İnsan, doğanın kucağında ilerlerken zamanın akışını unutur, sadece yeşilin dansına kendini kaptırır.

Karadere, yükseklerde gizlenmiş, temiz havası ve yeşilin en canlı tonlarıyla çevrili bir cennet. Gölün yüzeyinde dans eden yansımalar, sanki başka bir dünyanın kapılarını aralıyor. Suları, içinde sakladığı sırları dillendiriyor sessiz sedasız.

ZAMANIN DURDUĞU ANLAR

Karadere'nin kıyısında piknik yapmak, adeta bir masalın içinde kaybolmak gibi. Aileler, sevdikleriyle bir araya gelip, doğanın kucağında zamanın durduğu anları yaşarlar. Göletin sularına dokunmak, doğanın kalbine bir adım atmak gibi. Kuş cıvıltıları eşliğinde, insanın içini ısıtan bir huzur var Karadere’de.

YILDIZLARLA BULUŞMAK

Gecenin çökmesiyle, Karadere'nin masalı daha da büyür. Yükseklerde, yıldızlarla dolu bir gökyüzü görünür. Kamp ateşinin etrafında toplananlar, gökyüzündeki yıldızların altında unutulmaz anılar biriktirirler. Ancak geceyi burada geçirmek isteyenler için bir uyarı: Yükseklerde, geceleri havanın soğukluğunu unutmamak gerekir.