Artvin’in doğusunda, yeşilin bin bir tonunu barındıran ormanlarıyla çevrili Borçka, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemiyle de biliniyor. Antik çağlardan bu yana farklı medeniyetlerin iz bıraktığı ilçe, geçmişten bugüne zengin bir kültürel miras taşıyor. Borçka’nın bilinen tarihi, M.Ö. 2000’li yıllara, Kolhis Uygarlığı’na kadar uzanıyor. Ardından sırasıyla Urartular, Persler ve Romalılar tarafından kontrol edilen bölge, Bizans döneminde de önemini korudu. Orta Çağ’da Gürcü Krallığı’nın hâkimiyetinde kalan Borçka, 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı.
Osmanlı döneminde Çıldır Eyaleti’ne bağlı bir sancak merkezi olan Borçka, Karadeniz’i Kafkasya’ya bağlayan önemli geçitlerden biri haline geldi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında kısa süreliğine Rusya İmparatorluğu’nun egemenliğine giren ilçe, 1921’de Türkiye sınırlarına dahil edildi. Cumhuriyetin ilanının ardından idari yapılanması yeniden şekillendirilen Borçka, 1945 yılında ilçe statüsüne kavuştu. Bugün ise tarihi dokusu, doğal parkları ve sınır ötesi etkileşimleriyle bölgenin en dikkat çeken ilçeleri arasında yer alıyor.
PEKİ, BORÇKA İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Uzmanlara göre ‘Borçka’ adı, bölgenin Gürcüce geçmişine dayanan ve yüzyıllar içinde biçimlenen bir isim. Dil bilimciler ve tarihçiler, ‘Borçka’ isminin Gürcüce ‘p'orçxali’ kelimesinden türemiş olabileceğini belirtiyor. Bu kelimenin Gürcü dilinde ‘renkli su’ ya da ‘parlak dere’ anlamına geldiği ifade ediliyor. Bu anlam, ilçenin içinden geçen ve doğasıyla öne çıkan Çoruh Nehri ile uyumlu bir çağrışım da yaratıyor. Bir diğer görüş ise ismin ‘borçka’ ya da ‘porçha’ gibi telaffuz edilen, yerel lehçelerden aktarılan coğrafi bir tabir olduğu yönünde. Osmanlı arşiv belgelerinde ve seyyahların notlarında da Borçka ismi, 16. yüzyıldan itibaren benzer biçimlerde yer alıyor. Bölgede uzun süre etkili olan Gürcü kültürünün ve dilinin, yerleşim adlarında belirleyici olduğu biliniyor.