ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, lığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 46,4 iken 2025’te bu oran yüzde 29’a geriledi. Ülke büyüme oranlarının emekli aylıklarına yansıması, emeklilerin milli gelirden aldığı payın korunması ve emeklilerin refahı için oldukça önemliyken, Türkiye’de emekli aylıkları artışında sadece TÜFE oranlarının esas alınması ve kişi başına GSYH artış oranından daha az artırılması, emekli aylıklarının erimesine ve emeklilerin yoksullaşmasına yol açtı. Emeklilerin sayısı artarken pastadaki paylarının düşmesi onları zorlu bir sürece soktu. Emeklilere yapılan toplam aylık ödemelerin GSYH içindeki payı 2010 yılında yüzde 6,8 iken, emeklilerin sayısı 8,8 milyondu ve nüfus içindeki payları yüzde 12 idi. 2024 yılında emeklilerin nüfus içindeki payı yüzde 18,5’e yükseldi ancak GSYH içindeki payları yüzde 6,1’e geriledi.
‘HİÇBİR ZAMAN BU ORANI YAKALAMADIK’
Konu ile alakalı konuşan Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, “Yurt dışında birçok ülkede Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 18’i emekliliğe ayrılır. Bunun standardı da emeklinin normal bir yaşam sürebilmesi için gerekli olan miktardır. Ancak Türkiye’de hiçbir zaman bu oran yakalanmadı, hayatımızda hiç görmedik. 2000 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı yasada zaten bizim katsayımızı göstergeden düşürüp TÜFE’ye endekslediler. Bu sebeple o günden bugüne paramız da düştü, modumuz da düştü” dedi.

İŞVEREN PARAYI SGK’YA YATIRMIYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katıldığı bir programda sarf ettiği “Şükürler olsun ki emeklilere zamanında paralarını ödüyoruz” açıklamasını değerlendiren Başkan Tezcan, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geliri, kendi bütçesine yetiyor. ‘Yetmiyor’ diyorlar ama bu doğru değil, yetiyor. Neden ‘yetmiyor’ denildiğini de söyleyeyim. Çünkü SGK’nın işçiden, emekçiden alacağı yok. Çalışanın SGK’ya borcu yok. SGK’nın büyük iş adamlarından, büyük firma sahiplerinden alacağı var. Bunun sebebini şöyle açıklayabilirim: Mesela büyük bir firma sahibi var, 5.000 kişi çalıştırıyor. Bu insanlara yüzde 16 üzerinden bordro kesiyorsun, hem emeklilik hem de katkı payları için işverenden de yüzde 16 kesiliyor. Dolayısıyla yüzde 32’lik bir kesinti oluşuyor. İşveren bu kesilen parayı aybaşında götürüp sigortaya yatırmıyor. Alıyor, kendi kullanıyor, faizini işletiyor. Bu sebeple SGK’ya olan borçlar çalışanların değil, işverenlerin borçlarıdır. Bu sebeple ‘para yetmiyor’ deniliyor” dedi. “Sosyal Güvenlik Kurumu eskiden özerk bir haldeydi. O dönemlerde bunlar ciddi şekilde denetlenirdi” diyen Tezcan, “Sonraları bu özelliklerini kaybedince denetim mekanizması da iyice düştü” ifadelerini kullandı.
‘HİÇ EMPATİ YAPTINIZ MI?’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na seslenen TÜED Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, “Sayın Bakan, bu kadar okumuşsunuz, tahsil görmüşsünüz, profesör olmuşsunuz. Hiç empati yaptınız mı? Hayatınız boyunca ‘Ben 16 bin lira alsam nasıl geçinirim?’ diye düşündünüz mü?” diye sordu.
‘GÖRMÜYORLAR MI?’
“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de 2026’da tahmini enflasyonun yüzde 16 olacağını söyleyerek emekliye yüzde 16 zam yapılacağını söylüyor” diyen Tezcan, Mehmet Şimşek’e de seslenerek, “Allah aşkına Bakan, yüzde 16 değil de yüzde 30 zam yapsanız dahi 22-23 bin lira olsa emekli aylığı ne fark eder? 2026 yılında çıkıp oturabileceğimiz bir evin kirası en az 25-30 bin lira olacak. Hiç bunları düşünmüyorlar mı? Bunları görmüyorlar mı?” sorularını yöneltti.
EV SAHİBİ OLMAK HAYAL
Başkan Tezcan, “Eskiden emekliler ev sahibi olabiliyordu. Kooperatifler kuruluyor, emekliler aldıkları paralar ile kooperatiflere girip ev sahibi olabiliyorlardı. Ancak kooperatifçilik sistemi de son yıllarda adeta ayağa düştü, madara oldu. Öyle ki kooperatif başkanı vaadini 15-20 yıl boyunca yerine getirmiyor. Bu süre zarfında sürekli başkanlık maaşı almaya devam ediyor. Hal böyle olunca evler bitmiyor, inşaatlar sonlanmıyor, bunun da denetimi yapılmıyor. Şu dönemde bile imkansız olan kooperatifle ev alma durumu bu sebeplerle iyice imkansız hale geliyor” diye konuştu.
ÇÖZÜM SANDIKTA
TÜED Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan sözlerini, “Emeklinin bir tek çaresi var: Önümüzde seçimler. Seçimlerde emekliler, son sözü söyleyecektir. Emeklilerin içinde yaşadığı buhranın, bu krizin başka çıkış yolu olduğunu düşünmüyorum” ifadeleriyle sonlandırdı.




