Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı enflasyon oranını açıkladı. Tüketici fiyat endeksi aylık %3,23, yıllık %33,29 oldu. TÜİK verilerine göre Mayıs 2024'ten bu yana her ay düşen yıllık enflasyon, 16 ay sonra ilk defa Eylül 2025'te bir önceki aya göre daha yüksek gerçekleşti. Ancak insanların cebine, sofrasına, ekonomisine yansıyan artış ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında ciddi farklar olduğunu düşünen vatandaş duruma bir kez daha tepki gösterdi.
Aynı farklı durum merkez bankasının açıkladığı faiz ile kredi kartlarına uygulanan faizde de mevcut. Öyle ki, Merkez Bankası’nın yıllık açıkladığı politika faizi yüzde 40,50 iken bankaların kredi kartlarına uyguladığı yıllık faiz yüzde 70 sınırına dayandı. Bankalar kredi kartlarına yıllık %69,59 faiz uygulamaya devam ediyor. Aynı sistem bundan iki yıl önce çok daha farklı işliyordu. Zira 2023 yılında, Merkez Bankası’nın açıkladığı yıllık politika faizi yüzde 15 iken kredi kartlarına uygulanan yıllık faiz %17,60 idi.
Her iki konuyu da değerlendiren Antalya Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan adayı Reşat Güney, kredi kartlarındaki faiz ile Merkez Bankası faizi arasındaki uçurumun normal olmadığını vurguladı. Güney, enflasyonun doğru hesap edilebilmesi için de adres gösterdi.
ARADA UÇURUM VAR
Başkan Reşat Güney, “ Kredi kartı her zaman en maliyetli kredi kullanım aracıdır. Bu değişmez. Sistemin gereği böyle. Çünkü sürekli olarak 30 gün vadeyle kredi kullanıyorsun. Bunun yanında yüzde 30’unu ödeyip kalanını ödememe durumu olduğundan bankalar bunu en yüksek risk oranı ile fiyatlandırıyor. Dolayısıyla kredi kartı faiz oranları daha yüksek olur. Bunun sistemi gereği budur. Bu abesle iştigal bir şey değildir. Abesle iştigal olan Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz ile kredi kartlarına uygulanan faiz arasında bir uçurumun olmasıdır. Nitekim Türkiye’de bu uçurum mevcut” diye konuştu.
VATANDAŞIN FAİZİ KREDİ KARTINA UYGULANAN FAİZİDİR
Söz konusu büyük farkın sebebini de açıklayan Başkan Reşat Güney, “Çünkü piyasadaki gerçek yaşantı ile nominal rakamlar arasındaki farktan kaynaklı bir uçurum var. Yani açıklanan rakamlar ile çarşı-pazardaki rakamlar arasındaki farktan kaynaklı bir durum söz konusu. Aslında vatandaşa yansıyan gerçek faiz oranı Merkez Bankası’nın açıkladığı değil, kredi kartlarına uygulanan faiz oranıdır” dedi.
DOĞRU ENFLASYON İÇİN ADRES KMH
‘Gerçek enflasyon ise kredili mevduat hesaplarına (KMH) uygulanan faiz oranı ile ortaya çıkar’ diyen Reşat Güney KMH’In ne demek olduğunu açıkladı. Güney, “KMH dediğimiz, halk arasında ek hesap ya da avans hesap diye bilinen kredi kullanım yönetimidir KMH’larda firmalara kredi kullanılabilme limiti tanımlanır. Kredi kartı gibi düşünülebilir. Bankalar işletmelerin finans raporlarına ve bu raporlar doğrultusunda aldıkları puanlara bakarak KMH dediğimiz 1 aylık kredi limiti açarlar. İşletmeler de ihtiyaçları varsa ve kredi kullanma limitleri mevcutsa bu kredi usulü kullanılan parayı 1 ay sonra öderler. 1 ay sonra normal olarak bir faiz çıkar. Burada işletme krediye başvurmakla, kredinin onaylanıp onaylanmadığıyla uğraşmaz; peşinen krediyi almış olur.” dedi.
GERÇEK ENFLASYON KMH’LARDA ORTAYA ÇIKAR
Başkan Reşat Güney, “İşte bu aylık kredi olarak bakılabilecek KMH’lardaki faiz neyse gerçek enflasyon odur. Bakıldığında şu anda KMH’lardaki yıllık faiz oranı %50’lerin üzerinde. Dolayısıyla enflasyonun da yüzde 50’lelerin üzerinde olduğunu varsayabiliriz. Yani enflasyonu açıklanan rakamlara göre değil de KMH’lardaki faiz oranına göre takip edip değerlendirmek daha doğru olacaktır” diye konuştu.
‘BEN HER ZAMAN ONA BAKARIM’
Antalya Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Başkanı Reşat Güney sözlerini, “Ben de iş hayatında çalışan, Türkiye ve dünya ekonomisiyle entegre iş yapmak zorunda olan bir iş insanıyım. Ben de her zaman hesabımı, matematiğimi, planımı KMH’lara uygulanan faiz oranına göre yaparım. Enflasyonu ona göre baz alırım” ifadeleri ile sonlandırdı.
