Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, aile içi harcamaları da tartışma konusu haline getirirken, Yargıtay kararlarında da yer bulan eşlerden birinin izinsiz estetik operasyonları için yüksek tutarda harcama yapması büyük yankı uyandırdı. Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, estetiğin artık sadece kişisel bir tercih değil, ekonomik bir kriz başlığı olduğunu vurgulayarak, “Eşten izin alınmadan estetiğe ücret ödenmesi, boşanma sebebi olabilir” dedi.
Gündüz, estetik işlemlerin çoğunlukla lüks tüketim kapsamında değerlendirildiğine dikkat çekerek, evli bireylerin aile bütçesini ortak kullandıkları durumlarda yüksek harcamaları birbirinden gizlemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. “Estetik ameliyat gibi giderler sadece bedensel değil, maddi ve psikolojik sonuçlarıyla da aile yapısını etkiliyor. Eşin bilgisi ve onayı olmadan yapılan bu harcamalar hem aile hukukunu hem de tüketici haklarını ihlal eder” ifadelerini kullandı.
Son dönemde tüketici derneklerine gelen başvurular arasında özellikle lüks tüketim kredileri, estetik borçları ve eşten gizli yapılan taksitli alışverişlerin öne çıktığını belirten Gündüz, bu harcamaların aile bütçesini çökme noktasına getirdiğini ifade etti. Gündüz, “Bir kişi sadece kendi maaşıyla değil, ailenin tüm kaynaklarıyla estetik operasyon yaptırıyorsa bu, ortak ekonomik karara aykırı bir adımdır” dedi.
Başkan Gündüz, bu konunun sadece kadınları değil, erkekleri de ilgilendirdiğini belirterek, “Kimi erkek saç ektiriyor, kimi kadın burun ameliyatı oluyor. Ortak bütçeye katkı sağlamayan ancak lüks harcama yapan herkes bu hatayı yapıyor. Ekonomik kriz dönemlerinde bu tür kararların mutlaka eşler arasında uzlaşmayla alınması gerekir. Aksi halde sorunlar mahkemeye taşınıyor” şeklinde konuştu.
Aile bütçesini korumak ve hukuki sorunların önüne geçmek için tavsiyelerde bulunan Gündüz, “Estetik ameliyatlar öncesi mutlaka yazılı onay alınmalı, ortak kredi kartlarıyla yapılan işlemlerde karşılıklı bilgilendirme şart. Alınan hizmete dair sözleşmeler dikkatle incelenmeli ve sağlık ile tüketici mevzuatına uygunluk aranmalı. Ailenizi fatura kalemi gibi görmeyin, birbirinizi tüketmeyin. Lüks harcamalarla evlilikler değil, kredi kartları doluyor. Mutlu olmak için değil, paylaşmak için evlenilir” dedi.
