Antalya Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı T. Murat Karabayoğlu, evcil hayvan sahiplenmedeki artışa ilişkin açıklamalarda bulundu. Karabayoğlu, “Son yıllarda evcil hayvan sahiplenme ve bakımı konusunda ciddi bir ivmelenme görüyoruz. Bu sadece sayıların artışıyla sınırlı değil; insanlar artık hayvanlara daha farklı bir gözle bakıyor. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi, hayvanların sosyal yaşamda daha fazla yer almaya başlaması, yalnız yaşamayı tercih eden bireylerin artması ve bu bireylerin hayatlarına bir dost, bir yoldaş katma arzusu bu artışın temel sebeplerinden. Özellikle metropol yaşamının getirdiği yalnızlık, stres ve bireysellik duygusu, insanları bir evcil hayvanla duygusal bir bağ kurmaya yöneltiyor” dedi.
PET SEKTÖRÜ VE PANDEMİNİN ETKİSİ BÜYÜK
Evcil hayvanlara ilginin artmasında pandeminin ve sektörün pazarlama stratejilerinin etkili olduğunu ifade eden Karabayoğlu, “Pet sektöründeki gelişmeler, yani mama ve aksesuar üreten firmaların ürünlerini daha fazla tanıtmaları, sosyal medyada evcil hayvanlarla ilgili içeriklerin yaygınlaşması ve insanların bu yaşam tarzına özenmesi önemli etkenler arasında. Özellikle pandemi döneminde insanların uzun süre evde kalması, kendilerini yalnız ve sosyal olarak izole hissetmeleri, evcil hayvan sahiplenme oranlarında ciddi bir artışa yol açtı. Ayrıca, çocuklara hayvan sevgisini aşılamaya yönelik okul çalışmaları ve ailelerin bu konuda daha duyarlı hale gelmesi de olumlu bir fark yarattı” ifadelerini kullandı.
KAYIT SİSTEMİNDE EKSİKLİKLER VAR
Türkiye’de evcil hayvanlara yönelik kayıt sistemi yürürlüğe girmiş olsa da uygulamada ciddi eksiklikler yaşandığını belirten Karabayoğlu, “Türkiye’de hayvan kayıt sistemi yasal olarak yürürlüğe girse de pratikte hala çok büyük eksikler var. Bugün hâlâ kayıt altına alınmamış milyonlarca kedi, köpek ve kuş evlerde sahiplenilmiş durumda. Egzotik hayvanlar da dahil olmak üzere birçok evcil tür, sistem dışında kalıyor. Bu nedenle elimizdeki rakamlar, gerçek tabloyu tam olarak yansıtmıyor. Kayıt sisteminin güçlendirilmesi ve teşvik edilmesi bu noktada büyük önem taşıyor” dedi.
SOKAK HAYVANLARI SAHİPLENİLMEYİ BEKLİYOR
Sokak hayvanlarının sayısının evde beslenen hayvanlardan çok daha fazla olduğuna işaret eden Karabayoğlu şu ifadelere yer verdi; “Ne yazık ki, evlerde sevgiyle bakılan bu hayvanların çok daha fazlası sokaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Biz veteriner hekimler, yerel yönetimlerle ve hayvansever derneklerle birlikte, bu hayvanların sahiplendirilmesi konusunda toplumu bilinçlendirmek için sürekli çalışmalar yapıyoruz. Sırf görünüşü hoş diye ya da bir marka ürünü alır gibi özel ırk hayvanlar tercih ediliyor. Oysa barınaklarda sıcak bir yuva bekleyen, sevgiye aç binlerce hayvan var. Yeni çıkan yasa ile birlikte sokak hayvanlarının yaşamı ciddi şekilde tehlike altında. Bu nedenle onların sahiplenilmesi ve korunması artık vicdani bir sorumluluk haline geldi.”
HAYVAN SEVGİSİ KÜLTÜREL GELİŞMİŞLİĞİN GÖSTERGESİ
Hayvanlara karşı sergilenen tutumun bir toplumun gelişmişlik düzeyini gösterdiğini belirten Karabayoğlu, “Bir toplumda hayvan sevgisinin artması, hayvanlara karşı sergilenen davranış biçimi o toplumun kültürel gelişmişliğinin de aynasıdır. Türk halkı, tarihi boyunca hayvanlara hep şefkatle yaklaşmış bir millettir. Elbette istisnalar var, ancak genel anlamda halkımız hayvanlara zarar vermekten kaçınır, onları korur. Bu sevgi duygusunun daha da yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.
Gelişmiş ülkelerde her ailenin birden fazla evcil hayvana sahip olduğuna dikkat çeken Karabayoğlu, “Kültürel ve ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde neredeyse her ailenin birden fazla evcil hayvanı bulunur. Türkiye’de de bu sayı her geçen yıl artıyor. Bu gelişim sadece bireyler üzerinde olumlu psikolojik etkiler yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda pet ürünleri, mama sektörü, veteriner hizmetleri gibi alanlarda yeni iş kollarının oluşmasına da katkı sağlıyor” diye konuştu.





