ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, tüm yurdu yasa boğan ve büyük bir faciayla sonuçlanan Bolu’daki otel yangını sonrası denetim ve yönetmeliğe işaret eden İçmimarlar, sorunun kaynağı olarak yönetmeliği işaret etti. Oda tarafından yapılan açıklama da, “İç mekan tasarımının, mimari projeye uygun olarak iç mekanların düzen ve ayrımını içermesi gerektiği ve bu projelerin yalnızca içmimarlar tarafından hazırlanması gerektiğinin önemini bir kez daha gördük” denildi.
ÖNCEKİ FACİALAR
TMMOB İçmimarlar Odası Antalya Şubesi 8.Dönem Yönetim Kurulu yaptığı basın açıklamasında Bolu’da 79 vatandaşımızın canına mal olan yangının nedenleri arasında yönetmelik olduğunu ve İçmimarların yönetmelikle birlikte kısıtlandırıldığını ifade ederek, “İç mekân tasarımı, gerekli olan iç mekânları için mimari projeye uygun olarak iç mekânların ayrım, düzen ve tasarımına dair iç mekân projelerine ilişkin ve bu projelerin, bu konuda asıl uzmanlaşmış disiplin olan biz içmimarlarca hazırlanması gerekliliği bir kez daha ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk” denildi. Açıklamanın devamında, “Uzun yıllardır TMMOB İçmimarlar Odası Genel Merkez Yönetimi’nin mücadelesini verdiği Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağında mesleğimize karşı daraltılmış, kısıtlandırılmış ibarelerin ne denli yanlış bir uygulama olduğunu belirtmek isteriz. Hafızalarımızı geçmişe doğru yokladığımızda, 6 Şubat 2023 Adıyaman depreminde, İçmimari uygulama ve denetim eksikliklerinden ölüm oranları yüzde 60’ların üzerindedir. Yapıların hasar alma biçimleri incelendiğinde Tasarım hataları ve kesit yetersizlikleri, zemin durumu, malzeme kalitesizliği, korozyon, binaların uzman ve yetkin kişiler tarafından yapılmaması, İstanbul Beşiktaş’ta 2 Nisan 2024’te gece kulübünde tadilat sırasında çıkan yangında, 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangında Şantiye çalışma alanında yine yetkin olmayan kişilerce uygulama yapılmaya çalışılması, yanlış malzeme seçimi ve üzücü bir yangın felaketi ile sonuçlanması. Geçtiğimiz haftalarda içimizi yakan, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de gece saatlerinde çıkan ve 11 saati geçen çalışmaların ardından söndürülen yangında, 79 kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin yaralandığı bu elim olay hafızalarımıza kazınan sadece bir kaç olaydan biriyken, daha acısını yaşarken, 27 Ocak 2025 tarihinde Antalya’nın Alanya ilçesinde bir otel inşaati olarak belirtilen şantiyede çıkan yangında, yine, yeniden aynı acıların yaşanmasına ramak kala çalışan işçiler ve proje emekçilerinin kaderi de az kalsın bugüne kadar göz ardı edilen ihmaller sıralamasında yerini alarak hafızalarımızda kötü bir yer edinecekti. İçmimari proje ve uygulama denetim zorunluğu konusunda ki bu ısrarcı tutumumuz insanların hayatlarının daha sürdürülebilir olmasının yanında, ölüm ve yaralanmaların da etkin olarak önüne geçebilme gayretidir” ifadelerine yer verildi.
YASALARA UYGUN TADİLATLAR YAPILMIYOR
“Eğer Bolu’daki otel projesinde İçmimari projelendirilmesi yasalarca belirlendiği şekilde yapılmış olsaydı, doğru malzeme seçimi, insan hayatının daha güvenli bir bölgede tutulması, yangın yönetmeliklerinin uygulama hususları konusunda ki zorunluluklar, mekânsal kavramlar ve fonksiyonlarının yerine getirilmesi gibi başlıca konular hayata geçirilmiş olacak ve onlarca yurttaşımız bugün aramızda sevdikleri ile beraber, bizlerle yaşamın içerisinde olacaktı” ifadelerine yer verilen basın açıklamasının devamındaysa, “İçimizi yakan bu olayların hiçbirisi yaşanmamış olacaktı. Bu yüzden, TMMOB İçmimarlar Odası Antalya Şubesi olarak diyoruz ki, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağında kısıtlandırılan yetki alanlarımız, aksine genişletilmiş ve daha fazla yetkilendirilmiş bir şekilde yasalaştırılmalı, imza yetkinliği zorunlu hale getirilmeli, mesleğimizi daha yaşanılabilir alanlar yapmak amacı ile bir an önce uygulama zorunlulukları haline getirilmelidir. Yaşamımızın hiçbir döneminde böylesine üzücü olayların yaşanmaması dileklerimizle; Tüm ulusumuzun başı sağ olsun diyor, mesleki disiplinlerin bilimin ve aydınlığın öncülüğünde, rant gibi kavramlara yenilmediği, yedirilmediği, hak ettiği düzlemlerde yaşatılabilir olduğu daha güzel yarınları, tüm güzel dileklerimizle temenni ediyoruz” denildi.