ANTALYA Ekpsres Gazetesi'nden Fahrettin Hepkeskin'in haberine göre, son dönemde artan gıda zehirlenmeleri Türkiye’nin gündemine gelirken Gıda Yüksek Mühendisi Hafize Demiralay Ekinci de bu konuda uyarılarda bulundu. Gıda ve kimyasalın girdiği otel, restoran ve lokantalara, kurum ve kuruluşlara denetim, eğitim, danışmanlık ve sertifikasyon hizmetleri sunan HDEXO Group sahibi Gıda ve Kimya Yüksek Mühendisi Hafize Demiralay Ekinci, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2024 raporuna göre her yıl ortalama 600 milyon kişi gıda kaynaklı hastalıklara yakalandığını ve 420 bin kişinin yaşamını yitirirken bu ölümlerin yüzde 30’una yakınını ise 5 yaşın altındaki çocukların oluşturduğuna dikkat çekti.
SIKI DENETİM YAPILMALI
Son yıllarda denetimlerin yetersizliği ve ekonomik baskıdan dolayı insanların yeme alışkanlığının ucuz olana yöneldiğini belirten Gıda Mühendisi Hafize Demiralay Ekinci, ‘Ucuzluk üzerinden rekabet, gıda güvenliğini ticari bir yarışa, halk sağlığını ise bunun mağduru haline getiriyor. Çok uzun kuyruklarda bekleyen balık ekmek ve sınırsız salata, kumpir, midye, kokoreç, taze sıkılmış meyve suları, dondurma, tavuklu pilav, kumpir, içinde et olmayan et görünümlü hamburgerler ve hiçe sayılan gıda güvenliği kuralları ve hijyen ihlalleri, denetim ve eğitim yetersizliği gibi nedenlerle halk sağlığı konusunda önlemler alınmasını zorunlu hale getirmiştir’ dedi.

ÖZEL KURULUŞLARA DA GÖREV DÜŞÜYOR
Soğukta yeterince muhafaza edilmeyen ürünlere yeterli dezenfeksiyon işlemi yapılmaması ve saatlerce dışarda bekletilmesinin insan sağlığını tehdit ettiğini, burada görevin eğitimli personele düştüğünü ifade eden Hafize Demiralay Ekinci ucuz diye satın alınan gıda maddeleri hakkında vatandaşları uyardı, gıda güvenliği ve gıda güvencesini teminde arzu edilen seviyeye ulaşılmaması sonucunda ise her geçen yıl artan gıda zehirlenmeleri ile karşı karşıya gelindiğini söyledi. Gıda konusunda yetkin ve yeterli teknik personel eksikliği ve sağlıklı bir entegrasyonun yapılamamasına dikkati çeken HDEXO sahibi Gıda Mühendisi Hafize Demiralay Ekinci şöyle konuştu; ‘Buradan anlaşmaktadır ki her şeyi devletten beklemek yerine özel kuruluşların da bu sisteme entegre olmasının sağlanması gerekir. Vizyoner firmalar ve konusunda uzman bizim gibi yetkin kuruluşlardan sağlık ve güvenlik konularında yetkin ve yeterli insanlarla işbirliği imkanları araştırılmalıdır. Sokaklarda satılan ve izlenebilirliği sağlanamayan gıdaların mikrobiyolojik ve kimyasal kontaminasyonu tüketiciler için risk oluşturmaktadır. Sektörde yaşanan hijyen problemleri, kalitesiz hammaddeler, gıdaların taşıma, depolama, hazırlama, işleme ve servisindeki aksaklıklar ve her aşamada soğuk zincirin kırılmasının gıda kaynaklı hastalık riskini önemli ölçüde etkilediği bilinmektedir’
KALİFİYE PERSONELİN ÖNEMİ
Gıda güvenliği ve güvenilir gıdanın merkezinin kalifiye personel olduğunu vurgulayan, ancak bu kuralın ruhsatlı yerlerde dahi hiçe sayıldığını, dolayısıyla personelin bu süreçleri yönettiğini anlatan Hafize Demiralay Ekinci, özellikle tavukta tüketicilerin dikkatli olmalarını, bu ürünlerin soğukta muhafaza edilip edilmediğine, son tüketim tarihine dikkat etmelerini, markası bilinen ürünleri satın almalarını ve Tarım Bakanlığı’nda yayımlanmış taklit ve tağşiş listelerini takip etmelerini istedi.

ÖNEMLİ BİR FIRSAT
Yaşanan enflasyonist ortamda vatandasın mümkün mertebe belki de miktarı daha az, ucuz gıda değil temiz ve güvenli gıdayı tercih etmeleri yönünde tavsiyelerde bulunan Hafize Demiralay Ekinci, toplumun her kesimi ilgilendiren gıda güvenliği konusunda toplumsal entegrasyon çağrısı yaptı ve ‘Son zamanlarda ölümlerle sonuçlanan gıda zehirlenmeleri karşısında zayıflayan denetim sistemi, yetersiz teknik personel ve tüm bunları önemsemeyen işletme sahiplerine toplanmaları için önemli bir fırsattır. Yaşanan bu acı olaylar hepimiz için önemli bir uyarıdır’ diye konuştu.




