Kemer’e bağlı Kuzdere ve Beycik mahallelerinden başlayan yürüyüş parkuru, yaklaşık dört saat sürüyor. Ziyaretçiler, çam ormanları, etkileyici dağ manzaraları ve temiz hava eşliğinde Molla Deliği Mağarası’na ulaşıyor. Zorlu ancak keyifli geçen yolculuk, mağaranın mistik atmosferine ulaşmadan önce doğayla iç içe unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Mağara içerisinde, binlerce yıl süren doğal süreçler sonucu oluşmuş sarkıt ve dikitler yer alıyor. Su ve kalsiyum birikimiyle meydana gelen bu doğal yapılar, mağaranın her köşesinde görsel bir şölen oluşturuyor. Derinliklere indikçe artan sessizlik ve doğal oluşumlar, ziyaretçilere eşsiz bir atmosfer sunuyor.

Tarihi açıdan da önem taşıyan mağarada, antik dönemlere ait izlere rastlamak mümkün. Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan mağara, tarih meraklıları için de önemli bir keşif noktası olarak öne çıkıyor.

Molla Deliği Mağarası hakkında halk arasında anlatılan çeşitli efsaneler de bulunuyor. Bunlardan en dikkat çekeni, mağaranın sonuna kimsenin ulaşamamış olması. Rivayetlere göre, mağaranın sonunda gizemli bir gölet yer alıyor ancak bu noktaya kadar ilerleyebilen bir ziyaretçiye henüz rastlanmadı. Bu bilinmezlik, mağaraya olan ilgiyi artırıyor.

Yetkililer, mağaranın doğal ve kültürel miras olarak korunmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Rehber eşliğinde yapılan turlar sayesinde ziyaretçiler hem güvenli bir şekilde mağarayı gezebiliyor hem de bölgenin doğal zenginliklerini ve tarihî geçmişini yakından tanıma imkânı buluyor.

Molla Deliği Mağarası, doğa ile baş başa kalmak, tarih içinde bir yolculuğa çıkmak ve gizemli bir atmosferde keşif yapmak isteyen herkes için eşsiz bir rota olmayı sürdürüyor.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA