Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, 20 Mart 2025 tarihinde yapılan toplantıda, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin depreme dayanıklı olmadığı ve depolama alanlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle yeni bir müze yapılacağı kamuoyuna duyurulmuştu. Yapılan duyurunun ardından müzenin yıkılıp yerine bir müze yapılmasına engel olmak isteyen çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve alanında uzman kişinin bu istekleri, müzenin yapılan analizler ve değerlendirmeler sonucunda depreme dayanıksız çıktığı ifade edilerek dikkate alınmamıştı.

Müzenin yıkımına sebep olarak gösterilen ve müzenin depreme dayanıksız olduğunu ifade ettiği öne sürülen deprem performans analizi raporu başta İnşaat Mühendisleri Odası olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu yetkilisi tarafından çoğu kez görülmek isteniş, ancak rapor uzunca bir süre kimseye ulaştırılmamıştı.

RAPOR SÜRECİN BAŞLAMASINDAN SONRA DÜZENLENMİŞ
Nihayetinde söz konusu rapor İnşaat Mühendisleri Odası’na ulaştı. Ancak İnşaat Mühendisleri Odası’ndan yapılan açıklamada, raporun müzenin yıkım sürecinin başlamasından sonra düzenlendiğinin anlaşıldığı ifade edildi. Odadan yapılan açıklamada, “Nihayet, 5 Eylül 2025 tarihi itibariyle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından rapor tarafımıza iletilmiştir. Raporun incelenmesiyle birlikte çekincelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Teknik raporda saha çalışmalarının 7 Temmuz 2025’te başladığı, hesap raporlarında ise program analizlerinin 23 Temmuz 2025’te yapıldığı görülmektedir. Buna rağmen müze, 7 Haziran 2025’te, yani deprem performans analiz raporu henüz ortada yokken kapatılmıştır. Yaklaşık 13.500 m² büyüklüğündeki ve 11 bloktan oluşan bir müze yapısının yalnızca 15 gün içinde deprem performans analizinin sağlıklı bir şekilde yapılması mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

HAKLI ÇIKMIŞ OLMANIN ÜZÜNTÜSÜ YAŞANDI
Açıklamada, “Tüm bu bulgular, müzenin kapatılma kararının bilimsel esaslara dayalı olmadığını açıkça göstermektedir. Raporda yer alan eksiklikler ve aceleyle hazırlanmış olması, bu belgenin 7 Ağustos 2025’te Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Gökhan Yazgı’nın da bulunduğu toplantıya yetiştirilmeye çalışıldığını ortaya koymaktadır. ‘Göç yolda düzülür’ anlayışıyla yürütülen bu süreç, hem bilimsellikten hem de şeffaflıktan uzak bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Biz İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, sürecin en başından bu yana dile getirdiğimiz kaygılarda haklı çıkmış olmanın üzüntüsünü yaşıyor ve kamuoyunu bir kez daha bilgilendiriyoruz” denildi.

İHALE HAZİRAN’DA RAPOR TEMMUZ’DA


Müzenin yıkım sürecinde ana sebep olarak gösterilen deprem performans analiz raporu ile alakalı yeni bilgileri değerlendiren Avukat Tuncay Koç, “Bize gelen bilgilere göre deprem analiz raporu ve performans raporu 2025 Temmuz tarihlidir. Oysa yine dosyaya gelen belgelere göre ihale 4 Haziran tarihinde yapılmış, müze de 16 Temmuz tarihinde kapatılmıştır” ifadelerini kullandı.

SÜREÇ TAMAMEN MEVZUATA AYKIRI


‘Müzenin yıkım ve yeniden yapım ihalesi yapıldığı anda dosyada müzenin depreme dayanıksız olduğunu beyan eden deprem performans raporu bulunamamaktadır’ diyen Tuncay Koç, “Dolayısıyla deprem yönetmeliği uyarınca binanın yıkımına bir sebep de bulunamamaktadır. Hak böyle olduğu için müzenin yıkımı ve yeniden yapımı süreci kökten yanlıştır. Söz konusu sürecin tamamının mevzuata aykırı olduğu net olarak ortaya çıkmıştır” dedi.

HUKUKİ SÜREÇ YENİDEN ŞEKİLLENEBİLİR

Ortaya çıkan rapordan sonra mahkemeye yeniden başvuracaklarını söyleyen Tuncay Koç, “
Mahkemeden yeni taleplerde bulunacağız. Bu rapordan sonra farklı hukuki hamlelerimiz olacak. Hukuk önünde söz konusu bilgi ve belgelerle müzenin korunması için yasal ve teknik sebepleri anlatacağız” dedi.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ