8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar eşitlik, adalet ve şiddete hayır mesajı verdi. Paralimpik Halter Türkiye Şampiyonu Simge Elif Poyraz, hem engelli olarak hem de kadın olarak birçok zorlukla baş etmek zorunda kaldığını vurguladı. Poyraz, “Engelli olduğum için birçok sorunum var ancak onun dışında kadın olduğum için de çok fazla zorluklarla baş ediyorum. Akşam arkadaşlarımızla kız kıza bir yerlere gitmek istediğimizde bin defa düşünmemiz gerekiyor. Biz kadınlar geceleri rahat rahat dışarı çıkamıyoruz. Geceleri dışarı çıktığımızda korkmak istemiyoruz. İstediğimiz saatlerde dışarı da olabilmek bizlerin de hakkı. Ben bir kadın olarak özgür yaşamak istiyorum kimseye hesap vermeden, ötekileştirilmeden zorbalık görmeden, kadınların öldürülmediği, şiddet görmediği bir Türkiye istiyorum. Kadınlara yönelik anayasanın biraz daha kadın haklarına yönelik şeylerin olmasını isterdim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle sözlerimi tamamlamak isterim ‘Şuna inanmak lazımdır ki, Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.’ Yaşanabilir bir Türkiye için hep beraber direnmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’
Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) üyesi ve İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunu Zehra Keçeci, son yıllarda kadınların çok fazla şiddete maruz kaldığının altını çizerek, “Geçtiğimiz yıl 315 kadın cinayete kurban gitti. 248 kadının ise şüpheli ölümü var. Milyonlarca kadın ise; fiziki ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Biz artık ölmek istemiyoruz. Kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasını istemiyoruz. Kadınlar için daha yaşanılır bir Türkiye istiyoruz. İstanbul Sözleşmesini geri istiyoruz. Yetkililerin köstek değil destek olmasını istiyoruz” dedi.
‘BİZ KADINLAR ÇOK GÜÇLÜYÜZ’
Emekli Neşe Tosun, “Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. 54 yaşındayım ve birçok şey gördüm bu hayatta. Ben de şiddete maruz kalan milyonlarca kadından biriydim. Yıllarda evli olduğum kişiden fiziki başta olmak üzere psikolojik şiddet gördüm. Boşanmak için yıllarca uğraştım. Tüm mal varlığımı boşanmak için mahkemelerde avukatlara harcadım. Şu an sadece emekli maaşı olan boşanmış ve mutlu olan bir kadın var. Sizin aracılığınızla benim gibi şiddet görmüş ve hala görmekte olan kadınlar için söylüyorum; hiçbir zaman geç değil ve hiçbir zaman yalnız değilsiniz. Çocuklarınız ve kendiniz için savaşın ve pes etmeyin. Şiddete boyun eğmeyin. Biz kadınlar çok güçlüyüz her şeyin üstesinden gelebiliriz” diye konuştu.
‘EL ELE VEREREK BAŞARACAĞIZ’
Sosyal Hizmet Uzmanı Sorumlu Müdür Tuğba Onat, “Yaşadığımızda toplumda kadınlardan çok fazla şey bekleniyor. Çocuğa bakmak, yemek, temizlik gibi daha birçok şey. Sanki çocuk sadece kadının çocuğu, ev de yemek ve temizliği sadece kadın yapabilirmiş gibi. Yaşadığımız toplumda kadınları sadece belli kalıplara sığdırmaya çalışıyorlar. Anne sıfatı, birinin karısı olma sıfatı hiçbir zaman bizi tek bir birey olarak kabul edemediler. Biz varız biz bireyiz. Biz kabul etmeyi öğreneceksiniz. Biz sadece anne değiliz, birisinin eşi değiliz biz Ayşe’yiz, Fatma’yız, Tuğba’yız. Gelecekte erkek egemen sistemin bittiği herkesin eşit olduğu bir toplumun olacağına inancım tam. Tüm kadınlar, erkek bunu el ele vererek başaracağız” dedi.
