Milli Eğitim Bakanlığı’nın liselerde uygulamaya koyacağı yeni eğitim sisteminde liselerin 3 yıla ineceği ve isteyen öğrencilerin eğitimi 4 yıla tamamlayabileceği iddia edildi. Üzerinde çalışılan sisteme göre, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 4+4+4 sisteminde revizyona gitmeye hazırlandığı belirtilirken; yeni sistemde lise diplomalarının “normal lise” ve “ileri lise” olarak ikiye ayrılması planlanıyor. Liseler için 3+1 sisteminin hayata geçirilmesi öngörülürken, iş hayatına atılmak isteyen öğrenciler 3 yılda mezun olacak, üniversiteye gitmek isteyenler ise 4 yıl eğitim alacak. 4 yıl eğitim alan öğrenci ileri liseli sayılacak. 

EĞİTİM PİYASALAŞACAK 
Konu ile ilgili açıklama yapan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Örgün eğitimde lise eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılması ya da eğitim süresinin azaltılması üzerinden tartışılan ve pedagojik açıdan ciddi sakıncalar içeren düzenleme, sadece yüzeysel bir 'hafifletme' değil; genç kuşakların bilimsel, eleştirel ve kamusal nitelikli bir eğitim hakkının budanması anlamına gelmektedir. Lise eğitiminin süre olarak kısaltılması veya ders sayılarının azaltılması, öğrencilerin temel akademik ve entelektüel yeterlilikleri edinmesini zorlaştıracaktır. Bu tür bir uygulama öncelikle öğrencilerin bilimsel düşünce, tarihsel bilinç, felsefi sorgulama ve sanatsal ifade gibi temel alanlardaki gelişimini olumsuz etkileyecek, lise sonrası yükseköğretime ve toplumsal yaşama hazırlıklarını zayıflatacaktır. MEB’in eğitim sisteminde siyasal-ideolojik bakış açısına göre yapmaya çalıştığı değişikliklerin sosyoekonomik eşitsizlikleri derinleştirmesi, özel okullar ve kurslar üzerinden daha fazla piyasalaşmaya yol açması kaçınılmazdır” dedi.

PAYDAŞLAR DIŞLANIYOR 
“Müfredat değişikliği sürecinde eğitim ve bilim emekçilerinin, sendikaların, eğitim fakültelerinin ve bilim insanlarının dışlanması, alınan kararların meşruiyetini tartışmalı hale getirmiştir” diyen Başkan Öztürk, “ “Eğitim gibi tüm toplumu ilgilendiren bir alanda siyasal-ideolojik amaçlarla ve kapalı kapılar ardında hazırlanan politikalar, demokratik eğitim anlayışıyla bağdaşmaz. Eğitimde gerçek bir reform, sürenin kısaltılması ya da derslerin azaltılmasıyla değil; nitelikli, eleştirel düşünceyi destekleyen, eşitlikçi ve özgürlükçü bir müfredatla mümkündür. Mevcut iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde gerçek anlamda bir reform yapacak kapasitesinin olmadığı açıktır. Öğrencilere sadece sınav başarısı değil, aynı zamanda toplumu ve dünyayı anlama, değiştirme, hak arama ve birlikte yaşama becerileri kazandıracak bir eğitim gereklidir” diye konuştu. 

‘TEHLİKELİ BİR ADIM’
Başkan Kadir Öztürk, ”MEB’e çağrım; eğitim sistemini yapboz haline getirmekten vazgeçin. Eğitimde ihtiyaç olan nicel hafifletme değil, niteliksel derinliğin esas alınmasıdır. Lise eğitiminin süre olarak kısaltılması ya da içerik olarak daraltılması, Türkiye’nin geleceği olan gençleri donanımsız bırakmayı hedefleyen tehlikeli bir adımdır. Tüm eğitim bileşenlerinin katılımıyla, bilimsel, laik, demokratik ve kamusal bir müfredat yeniden inşa edilmeli, eğitim sistemi siyasi-ideolojik müdahalelerden bir an önce kurtarılmalıdır. Eğitim kamusal bir haktır ve içinde yaşadığımız toplumun ortak geleceğidir. Geleceği inşa edecek nesillere, içi boşaltılmış değil; insanlığın ve bilimin ortak değerleriyle zenginleştirilmiş bir eğitim borcumuz vardır” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı

Muhabir: SELİM ÇELİK / ÖZEL HABER