Türkiye’nin bilinmeyen, az bilinen tarihini ve ekolojik değerlerini araştırıp tanıtmayı amaçlayan, 22 Derneğin bir araya gelmesiyle oluşan Karatay Çalışma Grubu, bu toplantısında ‘Müze ve Müzecilik’ konusunu masaya yatırdı.
‘AZ BİLİNEN GERÇEKLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYORUZ’
Grup temsilcilerinden Özer Satılmış Özgüç, çalışmalarının hedefinin “az bilinen gerçekleri gün yüzüne çıkarmak” olduğunu belirterek, örnek olarak Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul’u anlattı:
“Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul tarihte ilk uçak gemisini batıran kahramandır. Onun için anıt mezar yaptırdık. 5 Kasım, ölüm yıldönümüdür. Konyaaltı Belediyesi, 5 Kasım’ı takip eden haftayı anma haftası ilan etti. O hafta içinde masa tenisi turnuvası da düzenlenir. Biz bu tür tarihî olaylara sahip çıkıyoruz.”

ATATÜRK’ÜN İMZASI ÜZERİNE DÜZELTME ÇALIŞMASI
Özgüç ayrıca, Atatürk’ün imzasının yanlış kullanıldığıyerleri tespit ettiklerini belirterek, bu konuda düzeltme çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti.

MÜZECİLİĞİN DOĞUŞU: SÖMÜRGECİLİKLE BAŞLAYAN SÜREÇ
Toplantının bu haftaki konusu ‘Müze ve Müzecilik’ti. Arkeolog Dr. Sevgi Temiz, dünyada müzeciliğin nasıl doğduğunu ve Osmanlı’nın bu sürece nasıl dahil olduğunu ve günümüz müzeciliğini anlattı.
Dr. Temiz, müzeciliğin Avrupa’da 15. ve 16. yüzyıllarda başlayan sömürgecilik faaliyetlerinin bir sonucu olarak geliştiğini söyledi.
“O dönemde koleksiyonculuk, toplumun eğitimli kesimlerinin ilgilendiği bir uğraştı. Ancak müzecilikle birlikte bu bir halk eğitimi aracına dönüştü”
Temiz, sömürgecilikle birlikte farklı toplum ve kültürlere ait eserlerin hızla çoğaldığını belirterek, “Bu eserlerin araştırılması, sergilenmesi ve anlaşılır hale getirilmesiyle birlikte müzecilik bir bilim dalı olarak şekillenmeye başladı,” ifadelerini kullandı.
Temiz ayrıca, Avrupa’daki ilk müzelerin 17. yüzyıl ortalarında kurulmaya başladığını, 18. yüzyılda büyük bir ivme kazandığını ve 19. yüzyılda devasa yapılara dönüştüğünü belirtti.

OSMANLI 200 YIL GECİKTİ
Temiz, Avrupa’daki ilk müzelerin 17. yüzyıl ortalarında kurulduğunu, 18. yüzyılda hız kazandığını ve 19. yüzyılda devasa kurumlara dönüştüğünü belirterek, “Bu büyük müzeler, Osmanlı topraklarındaki savunmasız kentleri talan ederek müzelerini bizim eserlerimizle doldurdular” dedi.
Osmanlı’nın müzeciliğe yaklaşık 200 yıl geç başladığını ifade eden Temiz, Cumhuriyet döneminde bu alanda önemli ilerlemeler sağlandığını söyledi.

GÜNÜMÜZ MÜZECİLİĞİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Sunumunun sonunda Dr. Temiz, günümüz müzeciliğinin karşı karşıya olduğu sorunlara değinerek konuşmasını tamamladı.
Toplantı, katılımcıların soruları ve müzeciliğin geleceğine dair kısa bir tartışmayla sona erdi.




