Dün, Antalya Tanıtım Vakfı ‘nın davetiyle, Kemer’deki 2365 metrelik Tahtalı Dağı'nın zirvesinde, “Antalya Kelebekleri Sergisi” ni gezdik. İlk kez teleferikle gerçekleşen kısa yolculuğum süresince, 10 dakikalığına da olsa, içimdeki çocuğun heyecanını muhteşem manzara eşliğinde yaşadım. Tepelerde biriken karın üzerinde yaban keçilerinin ayak izleri ve sedir ağaçlarının güzelliği, doğanın bizden ve zamandan ayrı, nasıl bir uyumla var olduğunun kanıtıydı adeta. Yolculuktan sonra sergi alanına geldiğimizde, birbirinden güzel kelebek görsellerinden gözlerimi alamadım. Sergiden öğrendiklerim ve kelebeklerden ilham alan şairlerin dizelerinde okuduklarım ile yaşadığım şehrin güzelliğinden bir kez daha huzur buldum.
Tırtıldan Kelebeğe
Konukçu bitki ne demek biliyor musunuz? Minik tırtılların yumurtalarından çıkıp hayata atıldıklarında üzerinde bulundukları ve yemeye başladıkları bitkiye verilen isim. Tırtıllar, konukçu bitkiyi yemeye başlamadan önce çıktıkları yumurtadan kalanları yiyorlar. Sonra bu tatlı tırtıllar bir bitkinin ya da bir kayanın üzerine koza örerek kelebek olma sürecine başlıyorlar. Pupa dönemi denilen bu süre, en kısa bir hafta, en uzun 3- 4 ay kadar sürüyor. Ve güneşin doğuşuyla, birbirinden güzel kelebekler doğadaki kısa ama önemli yaşamlarına merhaba diyor. Havada nazlı ve neşeli süzülen kelebeklerin, 3 günlük ömrü olur diye bilirdim ama 9 aya kadar yaşayabilenlerin olduğunu biliyor muydunuz?
Sergilenen kelebekler birbirinden anlamlı, güzel isimlerini bulundukları yere göre almışlar. Kelebek gözlemciliği yapan ve hayata henüz yeni veda eden Prof. Dr. Olcay Yeğin ile birlikte Gülten Yeğin, Cemal Yayla ve Alperen Yayla’nın özenli fotoğraflama çalışmalarıyla hazırlanan “Antalya Kelebekleri” kitabında yer verilen tüm bu bilgileri ve ilham veren kelebek fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.
Antalya En Zengin İkinci Kelebek Kenti
Serginin açılışında söz alan ATAV Başkanı Nizamettin Şen, Antalya’da kelebeklerin hemen hemen bütün bir yıl uçtuğunu, çünkü Antalya’nın 3 mevsimi Bahar, 1 mevsimi Yaz olarak yaşadığını ve Antalya'nın Erzurum'dan sonra dünyadaki en zengin ikinci kelebek kenti olduğunu belirtti: “183 kelebeğimiz var ve bu 183 kelebeğin 3 tanesi de endemik özelliğe sahip, yani 3 tanesi dünyada sadece Antalya'da var” dedi. Antalya’nın ayrıca, endemik bitkiler ve bitki zenginliği açısından Türkiye'nin ve dünyanın sayılı kentlerinden biri olduğunu söyledi.
Vali Yardımcısı Hüseyin Ece ise; valilik olarak bu tür çalışmaları her zaman takdir ettiklerini ve desteklerini belirtti.
“Antalya Kelebekleri Sergisi” ni sömestir tatili süresince çocuklarınızla birlikte gezebilirsiniz. Sergi 23 Mayıs tarihine kadar açık kalacak, kaçırmamanızı öneririm.
