Bolu’nun güneydoğusunda, yemyeşil ormanların arasında yer alan Kıbrıscık ilçesi, tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin uğrak noktası oldu. Coğrafi olarak zorlu, ancak doğal güzellikleriyle dikkat çeken bu bölge, Hititlerden Friglere, Romalılardan Bizans ve Osmanlı’ya kadar pek çok uygarlığın izlerini taşıyor. Osmanlı döneminde Bolu Sancağı’na bağlı bir nahiye olan Kıbrıscık, 1972 yılında ilçe statüsüne kavuştu.
Yüzölçümüne oranla nüfus yoğunluğu oldukça düşük olan ilçe, uzun yıllar boyunca göç vermiş olsa da özellikle son yıllarda doğayla iç içe bir yaşam arayanların ilgisini çekmeye başladı. Çevresi zengin ormanlarla kaplı olan Kıbrıscık, geleneksel ahşap mimarisi, doğal su kaynakları ve tarıma dayalı ekonomisiyle özgün karakterini koruyor. Tarihi ve doğal dokusunu birlikte yaşatan Kıbrıscık, sakin yapısıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan nadide Anadolu ilçelerinden birisi. İlçede düzenlenen yerel festivaller ve kültürel etkinlikler de bölgenin tarihî kimliğini yaşatma çabasının bir parçası olarak ilgi çekiyor.
PEKİ, KIBRISCIK İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Tarihsel belgeler net bir köken sunmasa da halk arasında ve akademik çevrelerde çeşitli görüşler mevcut. Bazı kaynaklar, ilçenin isminin eski dönemlerde bölgede yetişen ve ‘kıbrıscık’ olarak adlandırılan bir bitkiden geldiğini öne sürüyor. Öte yandan, Kıbrıscık isminin coğrafi yapısından ve yöresel dilden türediğine dair farklı tezler de bulunuyor. Bölge, zengin orman örtüsü ve dağlık yapısıyla tanınıyor; bu özelliklerin ismin oluşumunda etkili olduğu düşünülüyor.




