Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Eğitim öğretimde yeni sezon başlarken, öğrenciler gibi öğretmenlerin de hazırlıkları devam ediyor. Bu hazırlıklar kapsamında öğretmenler, eğitim kurumları ile yeni sezon için sözleşmeler imzalıyor. Ancak bu sözleşmelerde çoğu kurum, öğretmenleri yıllık değil de kısa süreli sözleşmeler ile istihdam ediyor. Bu da öğretmenlerin maaş ve sigorta gibi önemli kalemlerde eksiklik yaşamasına neden oluyor.
Özel sektör öğretmenleri, yıllık sözleşmeler yerine 9 ya da 10 aylık sözleşmeler ile haklarının gasp edilmesinden şikayetçi olduğunu ifade eden Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Antalya İl Temsilcisi Ayşe Güngör, “Özel sektör öğretmenlerinin karşılaştığı en temel sorunlardan biri, 12 aylık sözleşmeleri olmasına rağmen fiilen 10 aylık sözleşmelere mahkûm edilmeleri. Yaz tatilinde maaş ödenmemesi, öğretmenlerin en temel hakkı olan dinlenme hakkının gaspı anlamına geliyor” dedi.
MAAŞSIZ YAŞAM MÜCADELESİ
Ayşe Güngör, “Yaz ayları pek çok insan için dinlenme ve yenilenme dönemi anlamına gelirken, özel sektör öğretmenleri için bu dönem ne yazık ki çalışma hayatının en güvencesiz zaman dilimine dönüşüyor. Türkiye’de sayıları yüz binlerle ifade edilen özel sektör öğretmenleri, resmi takvimde ‘tatil’ görünse de, maaşsız, güvencesiz, hatta işsiz bırakılarak yaşam mücadelesine terk ediliyor” diye konuştu.
TATİL HAKKI GASP EDİLİYOR
“Özel sektör öğretmenlerinin karşılaştığı en temel sorunlardan biri, 12 aylık sözleşmeleri olmasına rağmen fiilen 10 aylık sözleşmelere mahkûm edilmeleri,” diyen Ayşe Güngör, “Yaz tatilinde maaş ödenmemesi, öğretmenlerin en temel hakkı olan dinlenme hakkının gaspı anlamına geliyor. Dahası, birçok kurum 12 aylık sözleşme yapmasına rağmen, yaz ayları geldiğinde öğretmenleri ‘yıl içinde performans düşüklüğü’ gibi gerekçelerle istifaya zorlayarak hem yaz maaşlarını ödemekten kaçınıyor, hem de kıdem tazminatı gibi haklarını fiilen yok sayıyor” dedi.
OLAĞAN HALE GELDİ
Ayşe Güngör, “Bu uygulamalar, öğretmenin emeğini sezonluk bir hizmete indirgiyor. Oysa öğretmenlik, yılın sadece ders saatlerinde değil; hazırlık, planlama, ölçme-değerlendirme ve mesleki gelişim süreçlerini de içeren, bütünsel bir meslek. Tatil yerine geçim derdine düşen öğretmenler, yaz aylarında farklı sektörlerde çalışmak zorunda kalıyor. Garsonluk yapan, marketlerde kasiyer olan, sahil beldelerinde animatörlük yapan veya satış elemanı olarak işe giren pek çok öğretmen, mesleğini yaz aylarında askıya almak zorunda kalıyor. Bu geçici işler, hem öğretmenlerin mesleki itibarını örseliyor, hem de fiziksel ve zihinsel olarak yenilenme imkânını ellerinden alıyor. Yeni eğitim yılına yorgun, tükenmiş ve değersiz hissederek başlayan binlerce özel sektör öğretmeni için bu durum artık olağan hale gelmiş durumda” dedi.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Taleplerini sıralayan Ayşe Güngör, “Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini destekleyecek programlar, tatil hakları gasp edilmeden sunulmalı. Ayrıca her zaman yapılan ve gözden kaçan mobbing, taciz ve şiddete karşı başvuru yolları açık, hızlı ve yaptırımı güçlü hale getirilmeli. Tüm özel sektör öğretmenlerine belirsiz süreli iş sözleşmesi ve tatil hakkı tanınmalı. Bunların yanında sözleşmelerdeki fesih baskısına karşı etkili denetim ve yaptırımlar uygulanmalı” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.