ANTALYA’DA sahaflık yapan 66 yaşındaki İlhami Dilek, 39 yıldır kitaplarla iç içe bir yaşam sürüyor. 1986 yılında İzmit’te başladığı sahaflık yolculuğu, 1994’te Antalya’ya taşındığında devam etti. İlhami Dilek, “Sahaflık bir meslek değil, bir aşk gibi. Kitaplara olan sevgim beni hep bu yolda tutuyor. Yorgun olsak da kitap sevgisi her şeye değiyor” dedi.
ANTALYA’NIN İLK SAHAFI
Antalya'nın ilk sahafı olan İlhami Dilek, “39 yıldır sahaflık yapıyorum. Sahaflığa 1986 yılında İzmit’te başladım. İzmit’in ilk sahafıydım. 8 yıl orada sahaflık yaptım. Sonra 1994’te Antalya’ya yerleştim. 31 yıldır Antalya’da sahaflık yapıyorum. Antalya’nın ilk sahafıyım. Ömrüm kitaplarla geçti. Sahaflık yaparak emekli olan nadir insanlardan biriyim. Sahaflığı bir meslek olarak değil de bir aşk gibi görüyorum. Çok severek yapıyorum. Arada yorulduğumuzu da hissediyoruz ama kitap sevgisi yorgunluğumuza değiyor. Götürebildiğimiz yere kadar götüreceğiz. Kitap bizim için her şey. Sadece bizim için değil toplum içinde her şey. Bizim geleceğimiz kitapta. Çünkü kitaba rağbet etmeyen sözün peşine gider ama söz uçar yazı kalır. Kitap okuyan insanın beyni gelişir. Beyni gelişen insan hayatın her alanında gelişir. Sorgular, uygular, yaşar. Bunları doğru bilgiyle yapar. O yüzden okumak lazım” dedi.
‘KİTAP SEVGİSİYLE SAHAFLIK YAPIYORUZ’
Eşi Meltem Dilek de yıllardır İlhami Dilek’e sahaflık konusunda destek veriyor. Daha önce İngilizce öğretmenliği yapan Meltem Dilek, öğretmenliği bıraktıktan sonra eşinin yanında sahaflık yapmaya başladı. Meltem Dilek, “Eşimle birlikte burada sahaflık yapıyoruz. 4 yıldır eşime sahaflık konusunda yardımcı oluyorum. Daha önce İngilizce öğretmeniydim. Öğretmenliği bıraktıktan sonra eşime yardım etmeye başladım. İlk önce İzmit’te başladı eşim bu işe. Evimizde eşyadan daha çok kitap vardı. Kitaplara çok düşkün birisidir. Eşim ‘Evimizdeki kitapları küçük bir dükkana taşıyalım, orada sahaflık yapmak istiyorum’ dedi. Ankara’da okudu eşim. Çok önceleri sadece sahaflık İstanbul ve Ankara’da vardı. Ankara’da sahaflık geleneğini aldıktan sonra bir de üzerine kitap sevgisi eklenince sahaflık yapmaya karar verdi. Kitaplar çoğaldıkça bir çok dükkan değiştirdik. Antalya’da da küçük bir dükkan ile başladık. Antalya’ya ilk geldiğimizde sahaf kültürü yoktu. Yani ikinci el kitap nedir, sahaflık nedir bilinmiyordu. Tabi İstanbul’da eğitim gören öğrenciler falan biliyordu ama Antalya’da sahaf yoktu. Şu an ise 3 katlı bu binada sahaflık yapıyoruz. Şu an burada bu dükkanda yaklaşık bir milyonu geçkin kitap var” dedi.
DİLEK: KİTAPLAR, İNSANLARI AYDINLATIR VE GELİŞTİRİR
Kitapların insanlara çok şey öğrettiğini vurgulayan Meltem Dilek şu ifadelere yer verdi: “Kitap demek aydınlanma demek, kitap demek empati kurmak demek, kitap demek düşünmek demek, yargılamak demek, yani kitap her şeydir. Kitap okuyan insanın penceresi daha geniş olur. İnsanları daha rahat anlayabilir. Kitap insana çok şey öğretir. Kitap yanlış bilgi vermez. Kitaplar insanı hep bir ileriye daha iter.”
Dijital çağda yayılan bilgilerin yanlış olabileceğine dikkat çeken Meltem Dilek, “Dijital çağda yayılan bilgilerin yanlış olabilme olasılıkları var ama kitaplar öyle değil. Dokunarak hissederek o kitabın içinde gibi hissederek okumak insanlara daha cazip geliyor” dedi.
‘SAHAFLIK, SEVGİ VE SABIR GEREKTİRİYOR’
Sahaflık mesleğinin zorluklarına da değinen Meltem Dilek; “Sahaflık sevgi gerektiren bir meslek. Kitap sevgisi olmayan sahaflık yapamaz diye düşünüyorum. Sahaflığın zorluğu, kamyonlarca kitap geliyor buraya. Onları ayırmak, bölümlerine göre ayıklamak, yıpranan kısımları tamir etmek ama en zor bölümü kitapları yerleştirmek” dedi.
‘KİTAPLARIN KOKUSU ARASINDA YENİ İNSANLAR TANIYORUZ’
Sahaflığın en keyifli kısmının kitapların kokusu arasında olmak olduğunu dile getiren Dilek, “Buraya zaten belli bir birikimi olan insanlar geliyor. Kitap okumaya yeni başlayan gençler geliyor. Onlara önerilerde bulunuyoruz. Kitaplar konusunda biriktirmiş olduğumuz bilgileri onlara aktarıyoruz. Yeni yeni insanlar tanıyoruz. Önceden Meltem hocaydım şimdi ise insanların Meltem ablası oldum” dedi.
