Antalya’nın Muratpaşa ilçesi sınırları içinde bulunan Kızılarık Mahallesi’nde yıllardır devam eden mülkiyet sorunlarına dikkat çekmek isteyen mahalle sakinleri, Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Eylemde mahalle sakinleri, evlerinin bulunduğu alanların belediye rayiç bedelleri karşılığında kendilerine satılmasını istemiş, verilen yıkım kararının da acilen durdurulmasını talep etmişti.
‘KABUL EDİLEMEZ BİR AYRIMCILIK’
Muratpaşa ilçesi sınırları içinde bulunan mahallenin yaşadığı soruna çözüm için destek, Muratpaşa Belediyesi’nden geldi. Belediyeden yapılan açıklamada, “Kızılarık Mahallemiz bugün ne yazık ki kamu yönetimi duyarlılığıyla bağdaşmayan, adaletten ve eşitlikten uzak bir uygulamanın mağduriyetini yaşamaktadır. Mahalle sakinlerimiz, kuşaklardır yaşadıkları evlerinde artık huzur içinde oturamaz hale gelmiş, fahiş ecrimisil bedelleri ve tahliye tehditleriyle karşı karşıya bırakılmıştır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün, aynı nitelikteki taşınmazlar için Antalya genelinde uyguladığı 4706 sayılı yasayı Kızılarık’ta işletmemesi kabul edilemez bir ayrımcılıktır” denildi.
DEVLETİN VARLIK AMACINA TERS
“Bu mahallede yaşayan yurttaşlarımızın tek isteği, Antalya’nın diğer mahallelerinde olduğu gibi hak sahibi oldukları topraklarda güvenli ve huzurlu bir yaşam sürmektir. Bu, en temel vatandaşlık hakkıdır” denilen açıklamada, “Son olarak mahalle sakinlerimize gönderilen 30 gün içinde ‘tahliye, yıkım ve terk’ yazıları baskıyı daha da artırmaktadır. Bu tablo, sosyal hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Vatandaşını kendi yurdunda yabancı konumuna düşürmek, aidiyet bağlarını koparmaya çalışmak ve yurttaşı çaresizliğe mahkum etmek, devletin temel varlık amacına terstir” ifadelerine yer verildi.
ÇÖZÜM BELLİ
Muratpaşa Belediyesi, Kızılarık’taki sorun için çözüm önerisini de sundu. Açıklama, “Antalya’nın pek çok mahallesinde uygulanan 4706 sayılı yasa, Kızılarık için de aynı şekilde işletilmeli; komşularımız yıllardır yaşadıkları toprakların tapularına adil biçimde kavuşmalıdır. Sorun, aynı zamanda adaletin, eşitliğin ve insan onuruna saygının gereği olarak bir an önce çözülmelidir” ifadeleriyle son buldu.
