Antalya Müzesi’nin yıkılması gündeme gelince, şehirde tepkiler büyüdü. Antalya Müze Çalışma Grubu’nun düzenlediği forumda konuşan hukukçular, akademisyenler ve kültür-sanat emekçileri, müzenin korunması için ortak ses verdi. Depreme dayanıksızlık iddiasına rağmen teknik raporun kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkat çeken katılımcılar, eserlerin taşıma sürecinin bilimsel ilkelere uygun yürütülmesi ve binanın güçlendirilerek korunması gerektiğini vurguladı.
Antalya Müze Çalışma Grubu’nun Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde düzenlediği foruma hukukçular, arkeologlar, sendika temsilcileri ve kamu yetkilileri katıldı. Katılımcılar, yıkım kararına karşı bilimsel, kültürel ve hukuki mücadele yollarını tartıştı. Antalya Barosu avukatlarından Tuncay Koç, müzenin depreme dayanıksız olduğu yönündeki açıklamaların teknik raporla desteklenmediğini belirterek, “2020 yılında hazırlandığı söylenen rapor ortada yok. Eğer bina riskliyse neden beş yıldır açık tutuldu? Yürütmeyi durdurma talepli dava açıldı ancak keşif yapılmadan bu tür davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilmez. Bu noktada tek çıkar yol kamuoyu oluşturmaktır” dedi.
Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı İrfan Kuruüzüm, müzenin hem sergi hem de arşiv anlamında bölgenin belleği olduğunu vurguladı. “Bu kadar zengin bir koleksiyona sahip yapının ‘bir ay içinde yıkılacak’ açıklaması kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Sevgi Temiz ise eserlerin konteynerlara yerleştirilerek taşınmasının bilimsel olmayan ve tehlikeli bir yöntem olduğuna dikkat çekti. Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürü Selma Gençel de 150 bin yıllık geçmişi yansıtan eserlerin bulunduğu müzenin kaderinin aceleyle alınan kararlara teslim edilmemesi gerektiğini belirtti. Forum, yıkıma karşı ortak mücadele ve bilinçlendirme çağrılarıyla sona erdi.
