Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Sarıcasu Köyü yakınlarında, çam ağaçlarıyla kaplı bir tepenin üzerinde yer alan Rhodiapolis Antik Kenti, hem tarih severler hem de doğa tutkunları için büyüleyici bir yer. Rhodiapolis, Rodoslular tarafından kurulduğu düşünülen, M.Ö. 8. yüzyıldan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Şu an hala keşfedilmemiş pek çok sırrı bünyesinde barındıran bu antik kent, hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleriyle etkileyici bir gezi rotası sunuyor.

E2E0Df82 Af6E 43C2 8Ba1 8Dd7013D84D3 Cdd10791 D2Fb 4Ab6 B829 17A5D7E3E4B1

TARİHİN GÖLGESİNDE RHODİAPOLİS
Antik kenti gezmeye başlarken, ilk dikkatimizi çeken şey, etrafın berrak havası ve yemyeşil doğası oluyor. Tepede yer alan bu kent, havası sayesinde gerçekten ferahlatıcı. Girişin şu anda ücretsiz olması, ziyaretçilere tarihi keşfetme fırsatını gönül rahatlığıyla sunuyor. Bakanlık, girişteki gişe ve danışma hizmetleri için hazırlıklarını tamamlamış olsa da, şu anki haliyle bir keşif havasında olan kent, tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi gibi.

A0E76B25 Beec 4804 A381 54D96E212D1D Bba87146 C0De 4Dc7 8E46 F25D400056Ac

Antik kent, Likya Birliği’nin üyesi olan Phaselis, Olympos, Gagai ve Korydalla gibi diğer kentlerle yakın bir tarihe sahip. Rhodiapolis'in adı, efsaneye göre Mopsos’un kızı Rhodos’tan alınıyor. Ayrıca, kentin en ünlü simalarından biri olan Opramoas’ın hayatına dair birçok yazıt burada bulunuyor. Opramoas, Likya’nın en zengin adamı ve aynı zamanda bir hayırsever olarak dönemin hükümdarları tarafından pek çok kez onurlandırılmış.

KEŞİF DOLU BİR GEZİ
Rhodiapolis’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, küçük taşlardan yapılmış, harçlı veya harçsız inşa edilen evler. Kentin merkezine yaklaşırken, bunların bazılarının hala ayakta kalmış olması, buradaki yaşamın ne kadar uzun soluklu olduğunun bir göstergesi. Bir zamanlar burada yaşayanların, taşları ve doğayı ustaca kullanarak sağlam yapılar inşa ettiklerini görmek etkileyici. Kentin en eski kalıntıları ise Klasik Çağ’a ait kaya mezarları. Bunlar, kentin tarihinin derinliklerine doğru bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.

62Aad634 4F67 472F Bb47 54Bdad31717F

Kentte, tiyatro başta olmak üzere birçok önemli yapının kalıntıları gün yüzüne çıkmış. Helenistik döneme ait 1500 kişilik kapasiteye sahip tiyatro, bu antik kentin simgelerinden biri. Tiyatronun caveası, kayalıklarla birleşerek benzersiz bir manzara oluşturuyor. Tiyatronun önünde, Opramoas’ın anıt mezarı da bulunuyor. Duvarları tamamen yazıtlarla kaplı olan bu mezar, Anadolu’nun en uzun yazıtını taşıyor. Opramoas’ın bu anıt mezarındaki yazıtlar, hem kentteki ilişkilerini hem de hayır işlerini anlatıyor. Tiyatronun arkasındaki bu yapılar, şehrin tarihindeki en büyük figürlerden birinin gücünü ve cömertliğini simgeliyor.

TARİH VE DOĞA İÇ İÇE
Antik kentin diğer önemli yapıları arasında agora, stoa ve Roma hamamı yer alıyor. Agora, batıya bakan stoa ile birleşerek şehir merkezinin sosyal alanını oluşturuyor. Ayrıca tiyatronun hemen üst kısmında, bir kilise kalıntısı da dikkat çekiyor. Zaman içinde yıkılmış olsa da, kilisenin apsisi hala belirgin. Rhodiapolis’in batı sınırında yer alan Roma hamamı ise, Anadolu’nun geleneksel hamam-gymnasion yapısını yansıtıyor.

Kazıların başladığı 2006 yılından bu yana yapılan çalışmalar, kentin pek çok önemli yapısını gün yüzüne çıkarmış. Tiyatronun restorasyonu, Asklepeion gibi tapınakların ortaya çıkarılması ve antik kente dair pek çok önemli yapının kısmi onarımı, buradaki tarihi zenginliği günümüzle buluşturuyor. Bu restorasyonlar sayesinde, Rhodiapolis artık hem bilim insanları hem de ziyaretçiler için daha ulaşılabilir bir hale gelmiş durumda.

977D62Fb 807B 459F B66E Ff6699F9Dd61

BİR MÜZİK BULUŞMASI
Antik kentin, tarihi ve doğasıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunduğu kesin. Ancak Rhodiapolis’in en ilginç anlarından biri, 22 Haziran 2011'de gerçekleşen konser. 1500 kişilik kapasiteye sahip Helenistik tiyatro, uzun yıllar sonra, ilk kez bir konserle müzikle buluştu. Devlet, özel sektör ve sivil toplumun iş birliğiyle gerçekleştirilen bu organizasyon, Rhodiapolis’in geçmişine dair bir hürmet gibi.

Rhodiapolis Antik Kenti, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için keşfedilecek çok şey sunuyor. Hem zengin tarihiyle hem de etkileyici yapılarıyla bu antik kent, Antalya'nın en ilginç gezi noktalarından biri olmayı sürdürüyor. Eğer tarihe, kültüre ve doğal güzelliklere ilgi duyuyorsanız, Rhodiapolis, size geçmişle bugünü birleştiren benzersiz bir deneyim sunacak.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/GEZİ YAZISI