Tarihin derinliklerinden bugüne, Anadolu'nun sıcak topraklarında, Köprüçay Irmağı'nın kıvrımlarında, bir antik kent yükseliyor. Adıyla, tarihle ve anlatılan hikayelerle var olan Selge...
Antik Pisidya'nın parıldayan yıldızıydı Selge bir zamanlar. Tarih sahnesine ilk adımını atan, Pers istilası öncesinde Lidya Krallığı'nın gölgesinde büyüyen bir kent. Perslerin hakimiyeti altında bir süre varlığını sürdürdü ta ki Makedonya'nın fatihi İskender gelene kadar. İskender'in zaferiyle ödüllendirildi ve Helenistik dönemde bağımsızlık ateşiyle yeniden doğdu.
Ama Selge'nin gerçek zaferi Roma ile başladı. Roma'nın gölgesinde büyüyen, zenginleşen Selge, o dönemin ışıltısını taşırdı. Nüfusu zaman zaman 20 bini aşan bir kent, yaşamın her alanında etkisini hissettirirdi. Agora'nın kalabalığı, stadyumun coşkusu, tapınakların huzuru… Her bir taş, Roma'nın gücünü ve Selge'nin itibarını yansıtırdı.
ROMA’DAN BİZANS’A GEÇİŞ
Ama tarih daima değişir. Roma'nın ihtişamı yerini Bizans'ın sakin gölgesine bıraktı. Hıristiyanlıkla tanışan Selge, yeni bir döneme adım attı. Ancak bu dönemde, değişen koşullarda bile Selge'nin büyüsü solmadı. Agora'nın sessiz çığlıkları, tapınakların hüzünlü ruhu, her bir taşta yaşayan geçmişin izleri...
TÜRKLERİN GELİŞİ
Selge'nin kaderi Türklerin gelişiyle değişti. MS 13. yüzyılda Türklerin egemenliği altına girdi ve Zerk adıyla yeniden doğdu. Göçer bir yaşamın izlerini taşıyan Selge, geçmişin yükünü omuzlarında hissetti. Ama yine de yaşam devam etti, taşlar hala konuşurdu.
Bugün, Selge'nin izleri hala ayakta. Akropolis'in yıkıntıları, surların yalnızlığı, tiyatronun sessiz kahkahaları... Her bir iz, geçmişin hikayesini anlatmaya devam ediyor. Ve bugün, milyonlarca turist Selge'nin kapılarında dolaşıyor, geçmişin sırlarını keşfediyor. Büyük bir hayranlıkla.
DOĞANIN BÜYÜLEYİCİ GÜZELLİĞİ
Selge geçmişten bugüne büyük bir tarihi miras olmanın yanı sıra, günümüzde birçok endemik türe ev sahipliği yapıyor. İçinde bulunduğu Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın doğal güzellikleri, kentin en az geçmişi kadar büyüleyici. Endemik canlıların dansı, kanyonların çığlığı, doğanın gücü... Selge, aynı zamanda doğanın da bir parçası.
Selge, bir zamanların zenginliği, gücü ve itibarı... Ama aynı zamanda bir hikaye, bir destan... Zamana direnen, yaşayan bir antik kent. Ve her bir taşında, her bir izinde, sonsuz bir hikaye saklı.
